Demi Lovato Fan
Atatürk'e Göre Atatürk 5d89d5a8
Forumumuzun içeriğinden daha iyi yararlanabilmek için üye olun ya da giriş yapın.
Demi Lovato Fan
Atatürk'e Göre Atatürk 5d89d5a8
Forumumuzun içeriğinden daha iyi yararlanabilmek için üye olun ya da giriş yapın.
Demi Lovato Fan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


» Hoşgeldin::  Misafir
» Mesaj sayınız::  29

 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Atatürk'e Göre Atatürk

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Jamentha.
Emekli
Emekli
Jamentha.


Kadın Mesaj Sayısı : 14080
Yaş : 27
Nerden : hogwartsismyhome.
Doğum tarihi : 11/02/97
İş/Hobiler : ps.

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Atatürk'e Göre Atatürk 28i1cnc5000/5000Atatürk'e Göre Atatürk 261f97k  (5000/5000)
Atatürk'e Göre Atatürk Empty
MesajKonu: Atatürk'e Göre Atatürk   Atatürk'e Göre Atatürk Icon_minitimeSalı Tem. 13, 2010 8:02 pm

ATATÜRK'E GÖRE ATATÜRK

İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa
Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o,
ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat
ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben,
onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini
çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz,
hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken
Mustafa Kemal odur!

***
Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi,
benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.

***
Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.
***
Ben, manevî miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir
donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, ilim ve
akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve
köklü müşkülât önünde, belki gâyelere tamamen eremediğimizi, fakat asla
taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik
edeceklerdir. Zaman süratle dönüyor, milletlerin, cemiyetlerin,
fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. Böyle bir
dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve
ilmin gelişimini inkâr etmek olur.

***
Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım
ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver
üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevî
mirasçılarım olurlar.
***
Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler
belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir.
Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile
olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki
bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli
neticeleri kalpleri doldurur.
***
Hayatımın bütün devrelerinde olduğu gibi, son zamanların buhranları ve
felâketleri arasında da bir dakika geçmemiştir ki, her türlü huzur ve
istirahatimi, her nevi şahsî duygularımı milletin kurtuluşu ve
mutluluğu adına feda etmekten zevk duymayayım. Gerek askerî hayatımın
ve gerek siyasî hayatımın bütün devir ve bölümlerini işgal eden
mücadelelerimde daima hareket kuralım, millî iradeye dayanarak milletin
ve vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur.
***
Pekâlâ bilirsiniz ki benim bütün hayatımda bu ana kadar güttüğüm gaye,
hiçbir vakit kişisel olmamıştır. Her ne düşünmüş ve her neye girişmiş
isem, daima memleketin, milletin ve ordunun adına ve menfaatine
olmuştur. Hiçbir zaman şahsımın üstünlüğünü ve sivrilmemi göz önüne
almamışımdır.

***
Memleket ve milletin kurtuluşu ve mutluluğu için çalışmaktan başka bir
maksadım yoktur. Bu, bir insan için kâfi bir sevinç ve haz temin eder.
Benimle beraber olan arkadaşlarım, bütün vatandaşlarım da aynı maksadı
takip etmektedirler. Şahsî ve ailevî huzur ve mutluluğun, milletin
huzur ve mutluluğuyla ayakta durduğunu, memleketin güvenlik ve
dokunulmazlığıyla mümkün olduğunu gerçek ve ciddî bir surette
anlamışlardır. Ben ve benimle beraber olanlar, hedefimizin yüceliğine,
yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bunda asla şüphe ve tereddüdümüz yoktur.
Milletimizin, Türk milletinin yakın, uzak tarihine lüzumu kadar
bilgimiz vardır, Mazinin derslerini, bugünün ve geleceğin hayatı için
göz önünde tutmak dikkatinden mahrum değiliz. Yaptığımız hizmetlerle
övünmüyoruz. Yapacağımız hizmetlerin, iftihar sebebi olabileceği
ümidiyle avunuyoruz.
***
(Çevresindekilere söylediği bir söz) :
Beni övme sözlerini bırakınız; gelecek için neler yapacağız, onları söyleyin!
***
Benim ihtiraslarım var, hem de pek büyükleri; fakat bu ihtiraslar,
yüksek mevkiler işgal etmek veya büyük paralar elde etmek gibi maddî
emellerin tatminiyle ilgili bulunmuyor. Ben bu ihtiraslarımın
gerçekleşmesini, vatanıma büyük faydaları dokunacak, bana da gerektiği
gibi yapılmış bir vazifenin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir
fikrin başarısında arıyorum. Bütün hayatımın ilkesi, bu olmuştur. Ona
çok genç yaşımda sahip oldum ve son nefesime kadar da onu koruyacağım.
***
Allah bilir, hayatımda bugüne kadar orduya faydalı bir üye olabilmekten
başka vicdanî bir emel edinmedim. Çünkü vatanın korunması, milletin
mutluluğu için her şeyden evvel ordumuzun, eski Türk ordusu olduğunu
dünyaya bir daha ispat lüzumuna çoktan inanmış idim. Bu inanca ait
emellerimin şiddeti, ihtimal beni pek ziyade aşırı davranışlı
göstermişti. Fakat zaman, saf ve temiz dimağlardan doğan fikrî
gerçekleri -kabulünden çekinilse dahi- uygulattırır.
***
Bütün vazifelerin üstünde bizim de bir vicdanî vazifemiz vardı; o da,
herkesin sudan bir takım vazifeler yaptığı sırada hayatımızı,
varlığımızı bu milletin bağrına sokarak, onlarla beraber düşman
karşısında uğraşmak olmuştur!
***
Ben vazifemin bitmediğini, yüklendiğim sorumluluğun da yüksek ve çetin
olduğunu anlıyorum. Arkadaşlar, bu vazife bitmeyecektir; ben toprak
olduktan sonra da devam edecektir! Ben seve seve, sevine sevine bütün
varlığımı bu kutsal vazifeye vereceğim ve onun yüksek sorumluluğunu
yüklenmekle mesut olacağım. Vazifeme başarı ile devam edebileceğim.
Çünkü büyük milletimizin kalp ve vicdanında bana karşı sarsılmaz bir
güven ve itimat taşımakta olduğunu görüyorum. Bu benim için büyük
kuvvettir, büyük yetkidir.
***
Biz, eğer millet ve tarih önünde herhangi bir hata işliyorsak, bunun
sorumluluğunu vicdan ve sağduyumuzda hissetmekten ve ödemekten, hiçbir
zaman çekinecek insanlar değiliz.
***
Millet ve memleketin sayesinde kazanılan rütbe ve refahın bir
ehemmiyeti, bir kutsallığı vardır. Biz bunlardan, ancak yine bu aziz
millet ve memlekete borçlu olduğumuz son bir namus vazifesini yapmak
içîn ayrıldık. Milletin kendi hayatını kurtarmak, kendi meşru hakkını
müdafaa etmek için çıkardığı sese iştirak etmek, her kendini bilen
vatandaşın vazifesidir. Eğer bu millet, bu memleket parçalanacak olursa
umumî şerefsizliğin yıkıntısı altında, şunun bunun kişisel şerefi de
parça parça olur. Biz, o umumî şerefi kurtarabilmek için harekete gelen
millete ruhumuzla iştirak ettik, iştirakimize mâni olabilecek şahsî
rütbeleri, mevkileri de umumî şerefi kurtarmaya yönelik bir gaye uğruna
feda ettik.
***
Ben, gerektiği zaman, en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.
***
(Mallarını millete bağışlaması nedeniyle söylemiştir) :
m*l ve mülk, bana ağırlık veriyor. Bunları, soylu milletime geri
vermekle büyük ferahlık duyuyorum. Zenginlikten ne çıkar; insanın
serveti, kendi manevî şahsiyetinde olmalıdır!
***
Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben, milletimin ve büyük
ecdadımın en kıymetli mirasından olan bağımsızlık aşkı ile yaratılmış
bir adamım! Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî
hayatımın her safhasını yakından tanıyanlarca bu aşkım bilinir. Bence
bir millette şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın yerleşmesi ve
yaşaması, mutlaka o milletin hürriyet ve bağımsızlığına sahip olmasına
bağlıdır. Ben şahsen, bu
saydığım özelliklere çok ehemmiyet veririm ve bu özelliklerin kendimde
varlığını iddia edebilmek için milletimin de aynı özellikleri
taşımasını şart ve esas bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız
bir milletin evlâdı
kalmalıyım! Bu sebeple millî bağımsızlık, bence bir hayat meselesidir.
Millet ve memleketin menfaatleri gerektirdiği takdirde insanlığı teşkil
eden milletlerden her biriyle medeniyet gereğinden olan dostluk ve
siyaset münasebetlerini, büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak,
benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu
arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım!
***
(Savarona yatında kabul ettiği Romanya Kralı Karol 'un, görüşme
sırasında Almanya ile Çekoslovakya arasındaki Südet meselesine temas
etmesi ve Atatürk'ten Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Beneş 'e bazı
telkinlerde bulunmasını rica etmesi üzerine, görüşmeyi dinlemekte olan
zamanın Dışişleri Bakam Tevfık Rüştü Aras 'a söyledikleri):
Majeste Kral'm söylediklerini dikkatle dinledim. Benden, bir devlet
reisine kendi ülkesinden bir parçayı Almanlar'a terk etmesini tavsiye
etmekliğimi mi istiyorlar? Benim gibi, bütün ömrü boyunca yurdunun
bağımsızlığı ve bîr karış toprağım başkasına vermemek için savaşan bir
adam, inançlarına aykırı bir şeye nasıl aracı olur? Görüyorum ki
Majeste Kral, beni ve karakterimi iyi tanımıyorlar.
***
Ölüme doğru en çok atılanlardan biriyim. Kurşun ve gülle yağmuru
altında birçok muharebelere iştirak ettim. Hattâ ölüm bir defa,
kalbimin yanından sıyırarak geçti. Kalbimin üzerinde bir saat vardı ve
bu saat, mermi parçasının şiddetini kırdı.
***
Her zaman tekrar mecburiyetinde kalıyor ve tekrarı da faydalı görüyorum
ki, eğer ben milletime herhangi bir hizmette bulunmuşsam, eğer ben
herhangi bir teşebbüste ön ayak olmuşsam, bu hizmet ve teşebbüsün temel
kaynağı, saygılar ve sevgilerle bağlı olduğum, bundan sonra da saygı ve
sevgiyle mutluluk ve refahına varlığımı, hayatımı vereceğim aziz
milletime, sizlere dayanmaktadır. Bir millette güzel şeyler düşünen
insanlar, fevkalâde işler yapmaya kabiliyetli kahramanlar bulunabilir.
Ama öyle kimseler yalnız başına hiçbir şey olamazlar; meğer ki bir
umumî hissin ifadesi, temsilcisi olsunlar! Ben milletimin düşünce ve
duygularını yakından tanımaktan, aziz milletimde gördüğüm kabiliyet ve
ihtiyacı belirtmekten başka bir şey yapmadım. Onun bu
kabiliyet ve duygularını sezip tanımakla övünüyorum. Milletimdeki,
bugünkü zaferleri doğurabilecek özelliği görmüş olmak... Bütün
bahtiyarlığım işte bundan ibarettir.
***
Arkadaşlarımız ve milletin bütün fertleri gibi, millî davamızda benim
de emeğim geçmiş ise, bu çalışmada iş yapma kuvveti ve başarı varsa,
bunu şahsıma atfetmeyiniz. Ancak ve ancak bütün milletin manevî
şahsiyetine atfediniz. Ben, milletin bu yüksek, manevî şahsiyeti içinde
bir naçiz fert olmakla bahtiyarım. Efendiler, millet bütünüyle manevî
bir şahıs halinde ve bir birleşmiş kitle şeklinde belirdi ve bu yüce
birliği koruyarak ona düşman olanları ortadan kaldırdı.
***
Milletimle yakından ve gösterişten uzak karşılıklı görüşmenin zevkini,
bahtiyarlığını anlatamam. Her ne vakit milletimin karşısında kendimi
görsem, her ne vakit milletimin fertlerinden birkaçının yüzüne baksam,
oradan ruh
ve vicdanıma gelen ışık, benim için en kıymetli bir ilham ve verim alevi oluyor!
***
30 Ağustos'ta sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk Milleti'nin yanımda
bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan
kendini, milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli buluyor
bilir misiniz? Bunu tarif müşküldür.
***
Hayatımda en büyük dayanak ve kuvvetim, vatandaşlarımdan gördüğüm
itimat ve destekdir. Bütün vazifelerimde manevî, vicdanî olan en büyük
endişem, emanetinizin hürmet ve kutsallığına devamlı olarak dikkat
etmektir.
***
Samimî olarak bu memleketin, bu milletin menfaatine yapılacak bir iş
olsun, ben onu göz önüne almayayım; bu, mümkün değildir. Yalnız, işin
gerçekten millete menfaati olmalı ve teklifin samimî olarak yapıldığına
ben inanmalıyım.
***
Benim için dünyada en büyük mevki ve mükâfat, milletin bir ferdi olarak
yaşamaktır. Eğer Cenab-ı Hak beni bunda muvaffak etmiş ise, şükrederim.
Bugün olduğu gibi ömrümün nihayetine kadar milletin hizmetinde olmakla
iftihar edeceğim.
***
Şimdiye kadar millete yapamayacağım bir şeyi vaat etmedim. Ben
yapacağım dediğim zaman, buna inanmayanlar vardı. Buna rağmen hareket
ettim. Görüyorsunuz ki başardık. Benim ve benimle çalışanların güveni
vardır ki, yeni hedeflerimize de başarıyla varacağız. Şimdiye kadar
söylediklerimin gerçekleşmiş olması, bütün tasavvurlarımın beni
yalanlamaması, milletin ciddî ve samimî olarak bana yardımcı ve destek
olmasıyla mümkün olmuştur. Onun için yeni gayelere erişmek için de bu
yardım ve desteğe ihtiyacım vardır; onu benden esirgemeyiniz!
***
Benim şan ve şerefimden bahsetmek de hatadır. İyi dinleyiniz öğüdüm
budur ki, içinizden herhangi bir adam çıkar, şan, şeref davası güder ve
benzersiz olmak isterse, başınızın belasıdır; ilk önce kafası kırılacak
adam budur! Mensup olduğum Türk milletinin şan ve şerefi varsa, benim
de bir ferdi olmak sıfatıyla şanım şerefim vardır, asla başka değilim.
***
Ben zannediyorum ki, millet fertlerinin hiç birinden fazla yüksekliğe
sahip değilim. Bende fazla girişim görüldüyse bu benden değil, milletin
bileşkesinden çıkan bir girişimdir. Sizler olmasaydınız, sizlerin
vicdanî eğilimleriniz bana dayanak noktası teşkil etmemiş olsaydı;
bendeki girişimlerin hiçbiri olmazdı. Millete ait meziyetleri yalnız
şahıslara bırakan anlayış, eski idarelerin sistem ve usul meselesinden
doğuyordu. Vaktiyle mevcut devlet ve devletlerin kuruluş şekli, sadece
bir şahsın menfaatlerini ve arzularını tatmine yönelmiş idi. Şahısların
bu arzu ve emellerine hizmet eden millet, gösterilen büyüklüklerin
şerefinden asla payını alamaz, ancak hata ve beceriksizlik olursa onlar
millete yüklenirdi. Bugün bu hâl mevcut değilse, millet kendi
büyüklüğünü olduğu gibi dünyaya göstermişse, fazlalık bende değil,
bugünkü idarenin niteliğindedir. Bu şekil mevcut oldukça, bu mevkie
çıkacak herkesin yapacağı şey bundan başka türlü olamaz.
***
Sizden olan bir şahsa, sizden fazla ehemmiyet vermek, her şeyi milletin
bir ferdinin şahsiyetinde odaklaştırmak, geçmişe, bugüne, geleceğe,
bütün bu zamanlara ait bir toplumun meselelerinin aydınlatılması ve
belirtilmesini yüksek bir topluluğun tek bir şahsiyetinden beklemek
elbette ki lâyık değildir, elbette ki lâzım değildir.
***
Ben düşündüklerimi, sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda
gerekli olmayan bir sırrı kalbimde taşımak kudretinde olmayan bir
adamım. Çünkü ben, bir halk adamıyım. Ben düşündüklerimi daima halkın
önünde söylemeliyim. Yanlışım varsa halk beni yalanlar. Fakat şimdiye
kadar bu açık konuşmada halkın beni yalanladığını görmedim.
***
Ben, ancak daha iyisini yapabildiğim şeyi tahrip edebilirim; yapamayacağım şeyi de tahrip edemem.
***
Ben o adamım ki ordunun memleketi, milleti muhakkak bir neticeye
götürebileceği noktalarda emir veririm. Fakat ilim ve bilhassa sosyal
ilim sahasına dahil işlerde ben emir vermem. Bu alanda, isterim ki bana
bilginler doğru yolu göstersinler. Onun için, siz kendi ilminize,
kültürünüze güveniyorsanız, bana söyleyiniz. Sosyal ilmin güzel
yönlerini gösteriniz, ben takip edeyim.
***
Ben, sadece evlenmek için evlenmek istemiyorum. Vatanımızda yeni bir
aile hayatı yaratmak için önce kendim örnek olmalıyım. Kadın böyle
umacı gibi kalır mı?
***
Hayat kısadır. Bunu kutlama ve taçlandırma için, insanların genellikle
makul gördükleri vasıta evliliktir. Bu umumî kurala uymayanlar, pek
sınırlı ve müstesnadırlar. Bu istisnaları oluşturanlar da, esas kuralın
fenalığından değil ve fakat tersine bu güzel kurala inanmadan
kendilerini meneden sebeplerin mahkûmu olduklarından, belki evlenmiş
olmaktan korktuklarından fazla bedbaht olanlardır, inkâr edilmez bir
gerçektir ki insanlar, hayat, kadınsız olamaz. Evli olanlar, hayatın
vazgeçilmezini temin etmiş ve bütün düşünce ve isteklerini bir maksat,
bir meslek, bir amaca yöneltmiş olur. Ancak talih, eşlerin ruh ve
kalplerini iyi geçindirsin!
***
Eşini mesut edebilecek herkes evlenmelidir, çoluk-çocuk sahibi
olmalıdır. Bana bakmayınız; bu meselede örnek İsmet Paşa'dır. Benim
hayatım başka türlü düzenlenmiştir. Buna rağmen tecrübesini yaptım.
Sonradan anladım ki bu iş benim başarabileceğim iş değilmiş...
***
(Bursa'da kendisini karşılayan çocuklara söylemiştir):
Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü,
yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak
sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona
göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz; kızlar, çocuklar!
***
(Bir alay karargâhının temel atma töreni esnasında bir koyunun temel
için açılan çukura doğru, yere yatırılıp boğazından kesilmek üzere
olduğunu gördüğü zaman, İran Şahı Rıza Pehlevi ile aralarında geçen
konuşma):
Atatürk -Ben kana bakamam! Bir tavuğun dahi boğazlandığını görmeye tahammülüm yoktur.
Şahinşah -Ya bu kadar çok bulunduğunuz büyük ve kanlı muharebe meydanları?...
Atatürk -Ha, o başka meseledir; öyle yerlerde cesetlerin üzerinden atlayarak yürürüm. O bambaşka bir iştir.
***
Birçok zaferler kazandım. Fakat, bunların en büyüğünden sonra bile her
akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin
bir keder duyuyorum.
***
Ben, muharebelerde dahi düşmanın üzerinde bir kin duymam; yalnız askerlik kurallarının tatbikini düşünürüm.
***
Ben başkalarının yaptığı ilkelere değil, ancak kendi ilkelerime uyarım.
***
Benim gözümde hiçbir şey yoktur; ben yalnız liyakat âşığıyım.
***
Hiçbir zaman şahsî gücenikliklerimi, birtakım olumsuz girişimlerle tatmine kalkmak adîliğine tenezzül etmem
***
Benim müstesna olduğuma dair bir kanım yoktur.
***
Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
alisonloveato
Kurucu
Kurucu
alisonloveato


Kadın Mesaj Sayısı : 34786
Yaş : 26
Nerden : Hogwarts
Doğum tarihi : 25/04/98

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Atatürk'e Göre Atatürk 28i1cnc5000/5000Atatürk'e Göre Atatürk 261f97k  (5000/5000)
Atatürk'e Göre Atatürk Empty
MesajKonu: Geri: Atatürk'e Göre Atatürk   Atatürk'e Göre Atatürk Icon_minitimeSalı Tem. 13, 2010 8:34 pm

Teşekkür kanka.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://demilovatofan.forum-canada.com/forum.htm
Jamentha.
Emekli
Emekli
Jamentha.


Kadın Mesaj Sayısı : 14080
Yaş : 27
Nerden : hogwartsismyhome.
Doğum tarihi : 11/02/97
İş/Hobiler : ps.

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Atatürk'e Göre Atatürk 28i1cnc5000/5000Atatürk'e Göre Atatürk 261f97k  (5000/5000)
Atatürk'e Göre Atatürk Empty
MesajKonu: Geri: Atatürk'e Göre Atatürk   Atatürk'e Göre Atatürk Icon_minitimeSalı Tem. 13, 2010 8:43 pm

Önemli değil kanka.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Demilla.Lonasஜ
Emekli
Emekli
Demilla.Lonasஜ


Kadın Mesaj Sayısı : 7522
Yaş : 28
Nerden : Barcelona
Doğum tarihi : 18/02/96
İş/Hobiler : Basketbol&Futbol&Kitap&PC

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Atatürk'e Göre Atatürk 28i1cnc5000/5000Atatürk'e Göre Atatürk 261f97k  (5000/5000)
Atatürk'e Göre Atatürk Empty
MesajKonu: Geri: Atatürk'e Göre Atatürk   Atatürk'e Göre Atatürk Icon_minitimeSalı Tem. 13, 2010 9:22 pm

Teşekkürler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jamentha.
Emekli
Emekli
Jamentha.


Kadın Mesaj Sayısı : 14080
Yaş : 27
Nerden : hogwartsismyhome.
Doğum tarihi : 11/02/97
İş/Hobiler : ps.

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Atatürk'e Göre Atatürk 28i1cnc5000/5000Atatürk'e Göre Atatürk 261f97k  (5000/5000)
Atatürk'e Göre Atatürk Empty
MesajKonu: Geri: Atatürk'e Göre Atatürk   Atatürk'e Göre Atatürk Icon_minitimeÇarş. Tem. 14, 2010 9:07 am

Önemli değil canım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Atatürk'e Göre Atatürk
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Atatürk'e Göre Atatürk (Kendi Dilinden)
» Atatürk' e Göre Hz. Muhammed
» Çıktığım Kişiye Göre Göre Değerlendirmesını istemiyorum.
» Bir dedikoduya göre;
» Burcunuza Göre bebekliğiniz.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Demi Lovato Fan :: Her Telden :: Mustafa Kemal Atatürk-
Buraya geçin: