Yıllar, Demet Kutluay ve İbrahimKutluay’ın
aşkından hiçbir şey eksiltmedi, aksine hayatlarına dahil olan
bebekleriyle sevgileri daha da büyüdü. Geçtiğimiz günlerde kızları İrem
ve oğulları Ömer’le birlikte Hello! dergisi için objektif karşısına
geçen çift, aşklarının zamana direndiğini söyledi ve ekledi: “Bizim
evliliğimizin hâlâ flörtten farkı yok.” * Bu dört kişilik mutlu aile fotoğrafı için ne söylemek
istersiniz? - İbrahimKutluay: Hayal ettiğim,
kendi ailemde gördüğüm
bir yaşam tarzını sürdürüyoruz.
Bundan dolayı çok mutluyum ben...
- Demet Kutluay: şimdi tam aile
olduk. Kendi benliklerimizden çıkıp her anne-baba gibi ailemiz ve
çocuklarımız için yaşayan iki insan haline geldik. Evet artık
dört kişiyiz
ve hepimiz çok mutluyuz.
* Bu tablo büyüyecek mi? -
D. Kutluay: Bunu söylemek için çok
erken ama neden olmasın? “Bir kız
bir erkek oldu, tamamdır artık” demiyoruz. Ömer üç-dört yaşına gelince
belki “Hazırız, hadi bir çocuk daha yapalım!” diyeceğiz. şimdiden bunun
planını yapmıyoruz.
* İkiziniz olurmuş... -
D. Kutluay: Olsun, ben bebekleri çok seviyorum. Hamilelik, doğum,
uykusuz geceler bana hiç zor gelmiyor. Yardım edenler de
var. Keyifle
büyütürüm.
* Ömer’e hamileyken kaç kilo almıştın? -
D. Kutluay: 20 kilo... ırem’de de 23 kilo almıştım. Hamileliğin hamile
gibi geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Hamile kadın şişer, kilo alır,
vücudu değişir. O yüzden kendimi kasmadan dilediğim her şeyi yedim.
*
İkinci kez baba oldun, nasıl duygular içindesin? - İ.
Kutluay: Allah’ın şanslı kulu olarak görüyorum kendimi. Hem kız hem de
erkek evladımız oldu. ıkisinin de farklı heyecanları, güzellikleri var.
-
D. Kutluay: ıbrahim’i bir baba olarak takdir ediyorum. Çocukları ona
düşkün, çünkü çok emek veriyor.
İBRAHİM'LE EVLENDİĞİM
İÇİN HEP ŞÜKREDİYORUM
* Ev hayatı nasıl gidiyor?-
D. Kutluay: Çok keyifli. Böyle biriyle evlendiğim, böyle çocuklara ve
imkanlara sahip olduğum için hep şükrediyorum. Biz küçük dünyamızda
güzel bir şekilde yaşıyoruz.
* İbrahim, Atina’ya
giderken “Benimle oraya yerleşir misin?” dedi ve kabul ettin. şimdi ne
dese yaparsın?- D. Kutluay: Her şeyi yaparım. “Benimle
şuradan atla” dese atlarım. Aradan 40 sene, 50 sene de geçse “Yine
kocamla evlenirdim, yine ona aşık olurdum” derim. Ne kadar doğru bir
karar vermişim... Ne kadar şanslıyım. Sonuçta hiç görmeyebilir,
birbirimizi yakalayamayabilirdik de...
* Evlilik neyi
değiştirdi hayatınızda? - D. Kutluay: Her zaman
sorumluluğumu bilen bir insandım. İbrahimile ilk beraber olmaya
başladığımda da evlilikten çok farklı bir hayatımız yoktu.
Yunanistan’da
yalnız bir hayat yaşıyorduk, birbirimizin her şeyi olmuştuk. şu anda da
evliliğimin flörtten hiçbir farkı yok. Her şey yine eskisi gibi. Hâlâ
aynı heyecan, aynı sevgi, aynı aşk...
* Sevginizi
gösterebilir misiniz birbirinize? - D. Kutluay: Evet,
coşkulu yaşarım ben her şeyi.
- İ. Kutluay: Ben daha sakin,
içimde yaşarım. ıçimdeki sevgi mutlaka coşkuludur ama onu dışarı
vururken yalnız olmamız lazım. Toplum içerisinde çok ölçülü davranmaya
çalışırım.
GÖRGÜSÜZ VE ŞIMARIK BİR TAVRIMIZ OLAMAZ
*
Hangi sözcükler çok hayatınızda?- D. Kutluay: “Tamam
anneciğim, çok güzel olmuş anneciğim”, “Yapma Ömer”, “Dikkat et ırem”...
*
En çok söylenen sevgi sözcükleri neler peki?- D.
Kutluay: Birbirimize de, çocuklarımıza da “Seni çok seviyorum” deriz
hep.
* Evinizde ses hangi durumlarda yükselir?-
D. Kutluay: ırem ve Ömer uyumadığı zaman. Bizim ıbrahim’le pek
tartışmamız olmaz. Ortayı güzel buluyoruz; uzatmadan, inat etmeden...
Problemi, huzursuzluğu, kavgayı sevmeyiz.
- İ. Kutluay: Özellikle
çocukların yanında ses yükseltmemeye dikkat ediyoruz.
*
İkiniz de baskın karaktersiniz, nasıl uzlaşıyorsunuz?-
D. Kutluay: Normalde inatçıyımdır ama onun karşısında kırılıyor inadım.
Asla küs ve kavgalı kalamam. Kavgalıysam da iki laf atarım, telefonla
ararım, ortayı yumuşatmaya çalışırım. İbrahimde fevri bir insandır ama
öfkesi saman alevi gibidir. Bunu bildiğim için üstüne çok gitmem.
*
Tutumlu aile misiniz? - D. Kutluay: Gayet mütevazı
yaşıyoruz. ıkimiz de yıllarca çalıştık, güzel paralar kazandık. Ama asla
görgüsüz ve şımarıkça davranmadık.
- İ. Kutluay: Çocuklarımızın
hayatını düşünmek zorundayız. Saçma sapan masraflar yapmayız. Her
istediğinde çocuklara istediğini alma taraftarı değiliz.
BEN “HAYIR” DEMEYİ DEMET’TEN ÖĞRENDİM
* Birbirinizden
ne öğrendiniz?- D. Kutluay: İbrahimkendine inanılmaz
saygı duyar. Onunla kendimi daha çok sevmeyi, mutluluğun önce kendini
sevmekten geçtiğini öğrendim. Artık kendimle çok daha barışığım. Bunda
ıbrahim’le yaşadığım huzurlu ilişkinin payı çok büyük. Bana verdiği
sevgi, gösterdiği ilgi, “her şeyi başarabiliriz” duruşu, beni daha
huzurlu ve mutlu biri yaptı. Geriye dönüp baktığımda büyük yol kat
ettiğimi görüyorum.
- ı. Kutluay: Ben Demet’ten “hayır” demeyi
öğrendim. Önceden, insanları kırmamak adına bir şey istediğinde mutlaka
yapmaya çalışırdım.