O, sinemanın efsane yönetmenlerinden Francis Ford Coppola’nın
yeğeni... Yani bir bakıma sinema aşkı genlerinden geliyor. Müthiş bir
oyunculuk yeteneği var... Romantik filmlerden en hızlı ve kanlı
aksiyonlara, dramdan komediye her türde varlığını gösteriyor, çoğu zaman
destan yazıyor. Ama buna rağmen bir süredir sıkıntıda... Nakit paraya
ihtiyacı olduğu, zor günler geçirdiği bilinen, bu yüzden de film üstüne
film çeken Nicolas Cage, şimdi aile filmi “Sihirbazın Çırağı” (The
Sorcerer’s Apprentice) ile izleyici karşısında. Usta aktörle filmin
ıtalya’daki galasında buluştuk.
Finans danışmanının kendisini 20 milyon dolar dolandırmasının ardından
borçlarını kapamak üzere evlerini satışa çıkaran Nicolas Cage, zor
durumda... Bu zor süreçte birbiri ardına film çekmeye, animasyon filmler
seslendirmeye de devam ediyor; hatta yapımcılığa soyunmak istediği için kredi bulmaya çalışıyor.
Sinemaseverlerin
hayranlıkla takip ettiği usta aktörün son projesi ise “The Sorcerer’s
Apprentice” yani Türkçe adıyla “Sihirbazın Çırağı” oldu... Filmde
Balthazar Blake adlı bir sihirbazı canlandıran, “Hissederek oynadım. O
karakter için sihirbazlık öğrendim” diyen Cage ile Roma’da görüştük.
ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ EFSANELERE İLGİ DUYARIM
Yeni
filminizden yola çıkarak sormak istiyorum; çocukluğunuzda siz de sihre
inanır mıydınız? - Sanırım... Yani elbette... Hangi
çocuk sihre inanmak istemez ki? Sihir bence hayal edilendir. ınanılmazı
gerçekleştirebilme hissidir. Örneğin bir resim, bir kurgu, bir icat,
bir bilim eseri, belki insanları duygulandıracak bir konuşma metni, bir
film... şöyle bir durum düşünürsek, aslında hepsi birer sihir ürünü.
Peki
gerçek anlamıyla sihirle ilgilenir miydiniz? Böyle bir merakınız var
mıydı? - Çocukluğumdan beri mitolojiye,
efsanelere büyük ilgi duyarım. Film çekmek üzere Amerika’da bulunmadığım
zamanlarda ıngiltere’deyim ben, orada yaşıyorum. Çiftliğim de
Somerset’e yakın; yani o efsanelerin geliştiği yere...
Nasıl
bir film oldu sizce bu?- Biliyorsunuz, ben bu filmin
yapımcılığını da üstlendim. şiddet içermeyen, canilerin ve katillerin
bulunmadığı, kansız, olumlu mesajlar verecek bir film yapmak istiyordum.
Ailece izlenip hoşça zaman geçirilebilmeliydi. Sanırım bunu başardım
da... Gizem ile özel efektlerin birleştiği bir kombinasyon oldu.
Sözlerinizden,
bundan sonra hep aile filmlerinde rol alacağınız sonucunu mu
çıkarmalıyım?- Bunu sadece ben değil filmlerimi
izleyenler de istiyor. Sanırım “Bad Lieutenant” (2009’daki filmi) türüne
artık rağbet göstermemeliyim.
ÇOCUKLARIMIN ÇIRAğI
SAYILIRIMMistik dünya ilginizi çekiyor gibi...
Bu filmin etkisi olabilir mi? - Evet, biraz etkilenmiş
olabilirim. Ama asıl insanın inançları önemli bence.
Etrafınızda
hiç “çırak” gözüyle baktığınız kişiler var mı?- Evet,
çocuklarım... Onların benden öğrenecekleri çok şey var. Ama bu arada
onlar da bana çok şey öğretiyor. Bu gözle bakarsanız, ben de hâlâ çırak
sayılırım.
Bu mütevazılığı gösterdiğinize göre bazen
onlardan fikir de alıyorsunuzdur...- Elbette... Oğlum
Weston 19 yaşında ve sanatkar ruhlu bir genç... Bazen kendisine rollerim
konusunda danışırım. ılginçtir, bir filmde yürüme tarzımı
değiştirmişti. Bir başkasında da konuşma tarzımı yönlendirmişti. Bunları
yaşamak güzel.
MONICA TEK KELİMEYLE ŞAHANE BİR KADIN
Filmde Monica
Bellucci ile birlikte rol aldınız... Rol arkadaşınız için neler söylemek
istersiniz?- Tek kelime ile şahane bir kadın...
ıtalyan gibi ıtalyan... Olağanüstü rol yeteneği var. Bunu bir de
güzelliği ile birleştirince “creme de la creme” oluyor.
SİHİRRBAZLARIN SAVAŞI
Filmin konusundan biraz söz eder
misiniz?- “The Sorcerer’s Apprentice”, Merlin’in
güçlerini alıp dünyayı kurtaracak tek sihirbazı bulmaya çalışan yalnız
sihirbaz Balthazar Blake’in hikâyesini konu alıyor. Balthazar’ın dünyayı
kurtaracağını umduğu kişi de Dave Stutler ve onu Jay Baruchel
canlandırıyor. Balthazar’ın, yani benim, Dave’i bulup onu kötülüğe karşı
vereceği savaş için eğitmem gerekiyor.