Bir vakumda ki ışık hızı doğanın birkaç evrensel sabitinden biridir.1676'da Ole Christensen Romer,teleskobuyla,Jüpiter'in uydularının düzenli tutulmalarının,Jüpiter Dünya'dan çok uzaklaştığında geciktiğinin gözlemleyebilmişti.bu gecikmenin,ışığın Jüpiter'den bize gelirken sınırlı hızından kaynaklandığını biliyordu;ama Güneş sisteminin tam olarak ne kadar geniş olduğunu bilmediğinden ışık hızını doğru şekilde hesaplayamamıştı.
Modern teknoloji, ışığın saniyede 300.000 km (186.000 mil) yol aldığını keşfetmemizi sağlamıştır.Bir saniyeden daha az bir sürede
Dünya'nın çevresini yedi kez dolanabilmektedir.Dünyamızdan Ay'a bir buçık saniyeden daha az bir sürede gidebilmektedir.Güneş'e sekiz dk. ve en yakın yıldıza dört yılda gidebilmektedir.Özel izafiyet,ışık hızının evrensel hız sınırı olduğunu belirtmiştir.Hiçbir maddi nesne, bu hıza ulaşamaz! Herhangi bir nesne hızlandıkça belli miktarda madde kazandığına ve ışık hızında bu miktar sonsuz olduğuna ve ışık hızında bu miktar sonsuz olduğuna göre, onu bu hıza kavuşturmak için sonsuz(!) miktarda bir enerjiye gerek olacaktır.
Aynı şekilde, ışığın kendisi sadece küçük ve sınırlı bir kütleye sahip olduğu için,yavaşalarsa kütlesi sıfır olur