Aysel, kızı Tuğçe ve sanayici kocası Kemal Bey ile
birlikte rüya gibi zengin bir hayat sürmektedirler. Fakat Kemal Bey’in
işleri bozulur ve iflas eder. İflası gururuna yediremeyen Kemal Bey
intihar edince Aysel ve kızı Tuğçe bu tatlı rüyadan uyanmak zorunda
kalırlar.
Evlerine ve bütün mal varlıklarına haciz gelmiştir. Aysel’in ve kızının gidecek hiçbir yerleri yoktur.
Kemal Beyin intiharını televizyon haberlerinden öğrenen Nuri Bey hemen
Aysel’in yardımına koşar. Nuri Bey, yıllar önce Kemal Bey’in özel şoförü
olarak çalışmıştır. Sonraları ayrılıp bir taksi durağı kurmuştur. Şimdi
Kemal Bey’e ve ailesine olan vefa borcunu ödemek istemektedir.
Nuri Bey Aysel ve kızına kendi mahallelerinde eski ama şirin bir ev
bulur. Aysel iş aramaya başlar. Eski tanıdıklarının vasıtası ile bir iş
bulmayı ummaktadır. Fakat yüksek tahsili ve yabancılı dili olmadığı,
bilgisayar kullanmayı da bilmediği için iş bulamaz. Anne kız bu hayat
mücadelesinde birbirlerine destek olurlar. Bütün umutlarının bittiği
anda yardımlarına yine Nuri Bey koşar. Aysel’e kendi taksi durağında
şoförlük işi verir.
Aysel’in katılımıyla zaten şenlikli bir yer olan taksi durağı iyice
şenlenir. Kimler yoktur ki bu durakta? Tatlı üçkağıtçı Sinan, aksi ve
sinirli bir şoför olan Sülüman Türkücü olmak için Güneydoğu’dan gelmiş
taksici Seyit geçinmek için ek iş yapan Öğretmen Muzaffer, tıp
fakültesinde okuyabilmek için geceleri taksiye çıkan doktor lakaplı
Murat ve Karadenizli saf bir çocuk olan çaycımız Ali Kemal.
Aysel ve diğer şoförlerimizin ekmek kavgasını, hüzünlerini ve neşelerini hep birlikte izleyeceğiz.