Kanal D’nin yeni dizisi “Arka Sokaklar”da başrolleri, Zafer Ergin, Gamze Özçelik, Şevket Çoruh, Özgür Ozan, Uğur Pektaş, Pınar Aydın, Filiz Taçbaş, ve Figen Evren paylaşıyor.
Yapımını Erler Film’in, yapımcılığını Türker İnanoğlu’nun üstlendiği, yönetmenliğini Orhan Oğuz’un yaptığı, senaryosunu Ahmet Yurdakul ve Ozan Yurdakul’un yazdığı dizide; İstanbul
Polis Teşkilatı Asayiş Şube’de görev yapan 5 kişilik polis timinin aile
yaşamları ve İstanbul sokaklarındaki maceraları, mizah süzgecinden de
geçip, eğlenceli ve keyifli bir anlatımla ekrana gelecek.
Sevinçte, kederde, aşkta ve yalnızlıkta her zaman birbirlerinin yanında
olan polislerimiz, “Birliktelik ruhu” ve “Mücadele azmiyle” kötülerin
korkulu rüyası olacaklar.
1. bölümünün konusu;
Operasyon büyük bir yolcu gemisinin limana yanaşmasıyla başlar. Yolcular
arasında görünen Yıldız, havalı ve güzel bir kızdır. Elinde bir çanta
bulunmaktadır. Gümrükten geçip taksilere doğru gider ve o sırada
yakışıklı polis Murat atılır. Murat, taksi şoförü kılığındadır. kızı
taksiye alıp yola çıkarlar. Cemil ve adamlarıyla buluşmak için Levent’te
bir barın önüne yanaşırlar. Yıldız taksiye beklemesini söyler. Yıldız,
emanet çantayı Cemil’e teslim eder. Polis ekibi takiptedir. Kız,
Murat’a, Akatlar’a gitmesini söyler. Kızı Akatlar da tutuklarlar. Polis
ekibinin oyunuyla operasyon başlar. Cemil ve adamlarını yakalamak için
düzenlenen operasyonda Cemil, Polis Aylin’i rehin alır. Taksiye bindirir
ama taksi şoförü, emeklilik için son günleri yaklaşan Başkomser
Osman’dır. Bu operasyonu da başarıyla tamamlar.
Emniyete Rıza Başkomiser’le görüşmek üzere hoş ve güzel bir kız olan
Zeynep gelir. Hemen Murat’ın dikkatini çeker. Ve aralarında tatlı
atışmalar başlar. Trafik şubeden gelen Zeynep de artık bu başarılı polis
teşkilatının içindedir.
Emniyet’te Başkomser Osman için veda partisi düzenlerler. Duygusal anlar yaşanır.
Mesut yine meyhaneye demlenmeye gider. Özel harekat günlerinden kalma
anılarıyla ve oradaki arkadaşlarının anılarıyla eski günlerinin
hayallerine dalar. Öyle dalmıştır ki eski karısı Yeşim’in aradığını bile
duymaz. Rıza Baba’sına söz vermiştir. AMATEM’de tedavi olacaktır.
Rıza Baba öğretmen eşi ve kızıyla evinde huzurlu bir akşam yemeği yemektedir.
Hüsnü maddi imkansızlıkları karşısında üç kuruş memur maaşıyla ailesini
geçindirmeye çalışır. Ve karısı Suat yine hem mutlu eden hem de hay
Allah dedirten haberi verir. 5. çocuklarına
hamiledir.
Osman emekli olmanın hem hüznü, hem de mutluluğuyla karısına söz verdiği
hediyeyi almak üzere kuyumcuya gider. Karısının beğendiği hediyeyi
bulmuştur. O sırada bir serseri kuyumcuyu basmaya kalkar, eli
bıçaklıdır. Osman müdahale eder. Ortamı sakinleştirmeye çalışırken bir
serserinin bıçağıyla sırtından vurulur.
Genel Hikaye
Yüzyıllara meydan okuyan, büyülü, kocaman bir şehir ; İstanbul. Ve bu
şehrin her sokağını, herkes için daha güzel, daha ‘yaşanır’ bir yer
yapmak uğruna her türlü kötülüğe ve sıkıntıya meydan okuyan yürekli
polislerimiz.
İstanbul Polis Teşkilatı Asayiş Şube’de görev yapan ‘sivil’ bir ekip,
minibüsleriyle bu metropolün sokaklarını arşınlamakta ve karşılarına
çıkan her türlü kanunsuzlukla savaşmaktadırlar. Polislerimiz, görevleri
sırasında, değişik ve çeşitli insan hikayeleriyle sürekli
karşılaşmaktadır. Zaman zaman gülümseten, zaman zaman da iç burkan bu
hikayelere; meslek yıllarının tecrübesi ve ‘babalığıyla’ yaklaşan,
ekibin diğer genç üyelerine de yol gösteren Başkomiser Rıza Baba olur.
Rıza Baba; genç, enerjik ve yakışıklı komiser Murat’a, ekibe yeni
katılan çiçeği burnunda polis memuru Zeynep’e, hayatla ve kendisiyle
yaşadığı problemler yüzünden kimi zaman kontrolden çıkabilen Mesut’a ve
kalabalık ailesiyle İstanbul’da geçim derdine düşmüş saf-temiz yürekli
Hüsnü’ye; kısacası tüm ekibe, hem mesleğe hem de hayata dair pek çok
şeyi öğretecek, unutulanları hatırlatacaktır.
Kısacası, polislerimizin ve ailelerinin hayatları ile İstanbul
sokaklarının serüveni iç içe geçecek, kahramanlarımız; sevinçte,
kederde, aşkta ve yalnızlıkta her zaman birbirlerinin yanında olacaklar.
İçlerinden biri tökezlediğinde hep birlikte ona destek olup ayağa
kaldıracaklar. Bazen aynı mutluluğa kadeh kaldıracak, bazen de aynı
gözyaşını paylaşacaklar. ‘Birliktelik ruhu’ ve ‘mücadele azmiyle’, hem
kendi hayatlarında hem de şehir-i İstanbul’da yollarını bulmaya
çalışacaklar.