-Bahar- Ailemden nefret ediyorum! Özellikle babamdan! Bizi bırakıp gittiği günden beri hep onu düşünüyorum. Ama hayır ben artık büyümüşmüşüm hala tavır yapmam çok ayıpmış! Hah! Eskiden babamı çok severdim, ona kimseye anlatmadığım şeyleri anlatırdım. Annemi de severdim ama babamın yeri benim için çok ayrıydı. Ama bir gün eve geldiğimde bütün herşey yerle bir olmuştu ve evde kimse yoktu. Ne annem ne de babam telefonunu açıyordu, akşama kadar kapının önünde oturmuştum. Sonra annem gelmişti ve bana bağırmaya başlamıştı. "O toz kondurmadığın adam bizi terk etti Bahar! Hala mükemmel görünüyor mu?! Hala onu seviyor musun?! Cevap versene Bahar!" Önce sessizce anneme baktım çünkü söylediği sözler benim için bir anlam ifade etmiyordu. Yavaş yavaş girdiğim şoktan çıktım ve gözlerimden üzüntümün simgesi olan gözyaşlarım durmaksızın akmaya başladı. O gün yaşamdan zevk almayı bıraktım.
-Ceyda- "Annee bu kolileri buraya mı koymam gerekiyor?" diye seslendim anneme ama ses vermedi. Aslında evde olmamam gerekiyordu ama anneme yardım edebilmek için çarşıdaki işimi kısa sürede halledip eve gelmiştim. Buraya yeni taşınmıştık ve hiç arkadaşım olmadığı için çarşıda boş boş dolaşmak yerine eve gelip anneme yardım edeyim diye düşünmüştüm. Annem ses vermeyince bakkala falan gitmiştir diye ses çıkarmadan odama gittim. Tam çantamı koymuştum ki annemin sesini duydum. "Bu saatte gelmen hiç uygun değil, Ceyda her an gelebilir." dedi, kiminle konuşuyordu bilmiyordum. "Tatlım telaşlanma, işimizi bitirdik işte ve Ceyda gelmedi." dedi bir adam sesi, önce babam mı diye düşündüm ama hayır bu babamın sesi değildi. "Tamam hadi artık git." dedi annem ama sanki gülüyordu. "Hiç istemiyorum ama belki gitmeden bir daha.." dedi adam ve konuşmalarını kestiler. Odamda ne yapacağımı kestiremeden kalakalmıştım, öğrensem kötü birşey olabilirdi. Belki de babamdı, ama hayır değildi. Düşüncelerimi durdurabilmek için sessizce odamdan çıktım. Yatak odasına doğru geldim ve kapıyı araladım, ne kadar süre baktım bilmiyorum ama orda donup kalmıştım. Annem yataktan kalkmış buraya doğru geliyordu ve ben ne yapacağımı bilemez halde geriye doğru sendeledim. Bacağım babamın anneme aldığı vazoyu devirmişti ve büyük bir ses çıkmıştı. Annem "Ceyda" diye haykırdı ama ben olan gücümle evden dışarı kaçtım.
Karakterler: Bahar Balaban: Ceyda Oflaz: Aras Orun: Burak Aşçıoğlu:
Jenerik:
Boddah.
Yönetici
Mesaj Sayısı : 23827 Yaş : 26 Nerden : İstanbul. Doğum tarihi : 10/06/98
Konu: Geri: Mevsim Bahar Perş. Mart 31, 2011 3:16 pm
Hd izleyin keyfini çıkarın... Metini: -Bahar- Bazen düşünüyorum da belki annemden ayrı yaşamam kötü bir fikirdi ama artık biraz geç olmuştu. Yeni bir yere taşınmıştım ve bunu kaldırıp kaldıramayacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Belki de yanlış bir karar verdim, babam gittiği için annemi desteklemem gerekirdi ama ne olursa olsun babam olmadan anneme katlanamayacağımı biliyordum. Şuanda elimde pizzayla eve dönüyorum, hava ılık ve rüzgar saçlarımı okşuyor. Artık asık suratla ortalarda dolaşmak istemiyorum, burda lise sona gidicem ve evet bildiniz! Liseden nefret ediyorum!
-Ceyda- Hiçbir yere adapte olamadığım için yine okul nakli yaptırdım, okuldaki en belalı kız benim biliyorum. Ama annemin yaptıklarını gördüğümden beri insanlardan nefret etmeye başladım, hepsi iğrenç cıvık yaratıklar. Ben de dahilim, cıvık dışında. Ben gayet de katıyım! Evi yerleştirdikten sonra kendimi kanepeye attım, daha bu yaşta yüküm gerçekten çok fazlaydı. Buraya kadar kendi başıma yaşayabilmem bile bi mücize. Psikolojimi sormayın!
!Sabah!
-Bahar- Evet geç kaldım! Ha-ha-ha! Eskiden babam beni gıdıklayarak uyandırırdı ama her neyse. Okulda kimseye bulaşmıycam öyle karar aldım, kendi çapımda takılıcam ya arkadaş falan gerek yok diye düşünüyorum. Okula girdiğimde hiç oyalanmadan ders programımı alıp sınıfıma daldım, kimse beni takmıyodu öyle filmlerdeki gibi yeni gelen öğrencileri takmıyolar. Herşeye inanmayın.
-Ceyda- Sabah tam vaktinde kalktım ama canım giyinmek falan istemedi, 10 dakika kadar falan öylece oturdum. Sonra giyindim ve kahvaltı falan etmeden evden çıktım. Okula geldiğimde ders programımı aldım, etrafı gezerek sınıfımı buldum ve girdim. Sınıftaki kişiler eh, iyi gibi ama arkadaş mı? Hayır! Hepsi aptal! En arkada bir kız oturuyordu kafasını şimdiden sıraya gömmüştü, bende en arkadan bir yere oturdum ve öğretmeni beklemeye başladım.
-Bahar- Birden başımın ağrısı tutmuştu ve lanet olası öğretmen de gecikmişti. Biran çıkıp gitmeyi düşündüm ama sadece düşüncede kaldı. Başımı hafifce kaldırıp etrafıma baktım, arka sırada bir kız vardı ve giyimine gerçekten hiç özenmemişti. Benim gibi! Tırnakları da manikürlü falan görünmüyodu, hayret! Sonra benim ona baktığımı fark etti. "Selam." dedi umursamaz bi şekilde. "Selam." dedim bende, hehe. "Daha ilk gün bıkmış gibisin." dedi gözlerini devirerek. "Sen farklı mısın?" dedim ve kızın yarım yamalak gülümsediğini gördüm.
-Ceyda- Evet biliyorum arkadaş istemiyorum demiştim ama bu kız farklıydı, diğer kızlar gibi süse ve erkeklere meraklı değildi. Ben böyle düşünürken öğretmen geldi ve bende derste sıkılmıyım diye direk o kızın yanına geçtim. Kız önce bi şaşırdı ama sonra hafifçe gülümsedi. Ders boyunca kağıda yazarak konuştuk. "Sıkıcı!!" dedim. "Sorma!!!" dedi. "Of öldüm kaç dk var!!" dedim. "Şimdi çalıcak!!!" dedi ve zil çaldı sonra da ikimiz de güldük.
-Bahar- İkimiz de bahçeye çıktık bu kızı sevmeye başlamıştım hiçbir hareketi yapmacık gelmemişti. "Eee sen de mi yeni geldin?" dedi. "Evet, sen?" dedim. "Hee maalesef." dedi gülerek. "Tek misin?" dedi. "Tek yaşıyorum." dedim üzülerek. "Aha! Bende!" dedi ama oda üzülmüştü. "Adın neydi?" dedim daha önce neden sormamıştım! "Ceyda, senin?" dedi. "Bahar." dedim.
İşte o zaman ikimiz içinde kış mevsiminden çıkma vaktı olduğunu anlamıştım, artık bahar zamanıydı...
Boddah.
Yönetici
Mesaj Sayısı : 23827 Yaş : 26 Nerden : İstanbul. Doğum tarihi : 10/06/98