Emekli ağır ceza hâkimi Sezgin'in, kendisini hayata bağlayan
kızı Belgin’in öldürülmesi ve sanık olarak yargılanan damadı İlker’in
beraat etmesi, adalete ve mesleğine olan inancını yitirmesine neden
olur. Yaşadığı şehirden uzaklaşarak bir sahil kasabasına yerleşir.
Sezgin, her ne kadar mahkemede beraat etmiş olsa da kızını, damadı
İlker’in öldürdüğüne inanmaktadır. Adaleti kendi yöntemleriyle
gerçekleştirmek isteyen Sezgin, damadı İlker’i bir şekilde kaçırarak
villanın mahzenine yaptırdığı hücreye hapseder. Kendisi ölünceye kadar
damadının orada kalmasına karar verir.
Emekli hâkim arkadaşları Fuat, Nedim, Erdal ve eşi savcı Nazan, çok
sevdikleri hâkim arkadaşları Sezgin’i yalnız bırakmamak için onu ayda
birkaç defa ziyaret ederler. Sezgin'in kızının dava dosyasını kapatması,
ani bir karar ile İstanbul’dan taşınması ve damadının da o tarihlerde
ortadan kaybolması, arkadaşlarında şüphe uyandırır. Damadı İlker’e bir
şeyler yapmış olabileceğinden endişe etmeye başlayan arkadaşları son
ziyaretlerinde Sezgin’i sıkıştırırlar.