Demi Lovato Fan
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 5d89d5a8
Forumumuzun içeriğinden daha iyi yararlanabilmek için üye olun ya da giriş yapın.
Demi Lovato Fan
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 5d89d5a8
Forumumuzun içeriğinden daha iyi yararlanabilmek için üye olun ya da giriş yapın.
Demi Lovato Fan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


» Hoşgeldin::  Misafir
» Mesaj sayınız::  29

 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Thalia'nın ve Christin'nın maceraları

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Adelynnϟ
Aktif Üye
Aktif Üye
Adelynnϟ


Kadın Mesaj Sayısı : 1282
Yaş : 26
Nerden : Olimpos
Doğum tarihi : 23/04/98
İş/Hobiler : Dans etmek,şarkı söylemek,futbol,boks,go-card ve eğlenceli olan her şey

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 28i1cnc310/5000Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 261f97k  (310/5000)
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Empty
MesajKonu: Thalia'nın ve Christin'nın maceraları   Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 1:20 pm

ben rpg sitelerine üyeyim ve bunlar yunan mitolojisinden hepsini kendim yazdım ama teker teker göstereceğim.Önce melez olduğumu anladığım hikayee(Thalia'nın ki,,yorumlardan sonra Christina'nın kini de koyacağım,ikisi de benim karakterim);


Sabahın erken vakitlerinde uyanmış tavana bakıyordum.Tavan eskiden beyazdı artık kirden gri renkli olmuştu.Aynı zamanda 4 ay önce olan sel yüzünden hala tavanda aşınmış yerler vardı.Bir iç çekerek kendimi düzledim.Pamuk şeker renginde olan yumuşacık terliklerimi ayağıma giydim.Üstümü değiştirmeden mutfağa gitmek üzere merdivenlerden aşağı doğru yavaşça yürüdüm.Hava çok sıcaktı gerçekten de.Elimle kendime yelpaze yaptım.Sonra da akşam elime taktığım şu bilezik-tokalardan birini bileğimden çıkarıp saçımı dağınık topuz yaptım.Fırının üstündeki dolabın kapağını açtım ve büyük bir bardak çıkardım.Dolabın kapağını kapadıktan sonra buzdolabının kapağını açtım ve bir sürahi soğuk su çıkardım ve bardağa boşalttım.Neyse ki ev boştu yoksa babam soğuk su içmeme izin vermezdi.Buzdolabının kapağını kapadıktan sonra salona geçtim.Televizyonun kumandasını aldım.Kendimi koltuğa fırlattım.Televizyonu açınca karşıma 'Anne her şeydir' konulu bir program çıktı.Aniden gözlerim doldu.Çünkü ben annemi hiç tanıyamamıştım.Babam annem hakkında konuşmayı pek istemezdi.Herhalde bizi terk etmişti.Kanalı değiştirdim.Şimdi de büyük bir aşk hikayesi olan Romeo&Juliet filmi açılmıştı.Açıkçası bence bu gerçek aşk değildi.Tamamilen yapaydı.Shakespeare'nin en kötü oyunu denebilir.Kapı çaldı.Üç saatte ayağa kalktıktan sonra hızlı adımlarla kapıya doğru gittim.Gelen babamdı."Baba bugün senin iş toplantın olmayacak mıydı,akşama en erken saat 8'de gelirim diyordun?Bir şey mi unuttun yoksa?" dedim."Hayatım ben sana şaka yapmıştım.Sana güzel bir süpriz yapmayı planlıyordum.Önce sana güzel bir kahve yapayım sen git üstünü değiştir,şu pijaman beni ürkütüyor." dedi gülerek.Gülmesi çok sinsiceydi aynı zamanda sesi ona ait değil gibiydi.Çok daha ekolu ve kalın sesliydi.Üstelik babam ne zaman kahve yapmayı öğrendi ki? Daha dün ona kahve öğretmeye çalışmıştım da hiçbir şey becerememişti!Üstelik pijamamı da beğenerek kendisi almıştı!Bunun tek bir açıklaması olabilirdi : O babam değildi.Ama tıpkı onun gibi gözüküyordu,yine de değildi işte...Odama varınca altıma kot üstüme de yeşil askılı tişörtümü giydim.Elime de sert ve biraz da keskin bir şey aldım.Ama biz buna halk arasında törpü diyoruz.Ama bu törpü oldukça uzundu ve olması gerektiğinden daha keskin bir uca sahipti.Törpüyü elimde,elimi de arkamda tutuyordum.Yavaş yavaş merdivenlerden aşağı indim."Baba?" dedim usulca."Buradayım" dedi yine o berbat ses tonuyla.Yavaşça mutfağa girdim ve elimdeki törpüyü daha sıkı tutmaya başladım.Gülümseyerek yavaşça ona yaklaştım ve törpüyü ona sapladıktan sonra gerisin geriye kaçtım.Tiz bir çığlık duydum.Mutfakla aramda oldukça mesafe vardı artık.Tıkırtılar duymaya başladım ve sonra mutfaktan hayatımda gördüğüm - aslında ilk defa gördüğüm- en iğrenç yapış yapış görünen yaratığı gördüm.Rengi siyahtı.Ve törpü hala üzerindeydi.Artık zar zor yürüyordu.Ama yürüyordu ve hedefi de bendim.Hemen kapıya doğru koşup açmaya çalıştım ama boşuna...Telefonumu cebimden çıkarıp ne olur ne olmaz diye 911'i aradım.Canavar bana yaklaşıyordu.Bense kaçacak yer ararken telefonun açılmasını bekliyordum."911,Efendim" dedi bir ses.Hemen ona adresimi verdim.Sonra da telefonu kapadım.Elime geçen her şeyi alıp canavara fırlatıp gelmesini engelliyordum.Canavar yavaşça yere yıkılmaya başladı.Fakat ne yazık ki bacağımı tuttu ve çekti.O kadar sıkı kavramıştı ki her tarafım kan içinde kalmıştı.Bayıldım...
Gözlerimi açtığımda ilk başta bir şey göremedim.Her şey çok parlak ve beyazdı.Yavaş yavaş kendime gelince kafamı çevirdim.Babam hemen bana sarıldı.Ne olduğunu hatırlayamıyor....Evet hatırlıyordum.Bir canavar vardı ve..Ve...Her şey paramparçaydı.Bacağım...Hafızam tamamen gelince çığlık attım.Babam bana sakinleşmemi söyledi.Ve evet bu seferki gerçek babamdı.Derin derin nefesler alıp vermeye başladım.Babam bana her şeyi teker teker anlattı.Annemin Afrodit olduğunu ve Melez Kampı denen bir yere gitmem gerektiğini söyledi.Bunlar bana saçma geliyordu ama bugün görene kadar canavarlara da inanmıyordum.Yani bildiğim her şey bir yalan olabilirdi."Bunları unutma ve ne olursa olsun beni her zaman hatırla" dedi babam sevecen bir şekilde ve cümlesini bitirdi."Seni asla unutmam babacım" dedim ve ona gülümsedim."Bu arada bavulun hazır" dedi ve hemen yanımda duran sandelyenin üstündeki mavi-yeşil bavulu işaret etti."Ne zaman hazır olursan gideceğiz.Seni tehlikeye atamam ama sen istemezsen seni zorlayamam da." dedi babam."Hazırım ben" dedim ve doktorlar bana iyileştiğimi söyledikten sonra- bir iki gün sonra oldu bu- Melez Kampı'na doğru yola çıktık.Melez Kampı'na varınca anladım ki asıl hayatım daha şimdi başlıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Boddah.
Yönetici
Yönetici
Boddah.


Kadın Mesaj Sayısı : 23827
Yaş : 26
Nerden : İstanbul.
Doğum tarihi : 10/06/98

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 28i1cnc5000/5000Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 261f97k  (5000/5000)
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Empty
MesajKonu: Geri: Thalia'nın ve Christin'nın maceraları   Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 1:36 pm

birazdan okiycam <3
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adelynnϟ
Aktif Üye
Aktif Üye
Adelynnϟ


Kadın Mesaj Sayısı : 1282
Yaş : 26
Nerden : Olimpos
Doğum tarihi : 23/04/98
İş/Hobiler : Dans etmek,şarkı söylemek,futbol,boks,go-card ve eğlenceli olan her şey

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 28i1cnc310/5000Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 261f97k  (310/5000)
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Empty
MesajKonu: Geri: Thalia'nın ve Christin'nın maceraları   Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 1:49 pm

üşendin dimee xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
obliviate.
Yönetici
Yönetici
obliviate.


Kadın Mesaj Sayısı : 10903
Yaş : 26
Nerden : Hogwarts (Gryffindor)
Doğum tarihi : 12/03/98

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 28i1cnc5000/5000Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 261f97k  (5000/5000)
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Empty
MesajKonu: Geri: Thalia'nın ve Christin'nın maceraları   Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 2:12 pm

:D Oha
Percy Jackson'A benzemiş :D
Süper looooooooooooooooooooooooooo
Okurum ki ben :D
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Adelynnϟ
Aktif Üye
Aktif Üye
Adelynnϟ


Kadın Mesaj Sayısı : 1282
Yaş : 26
Nerden : Olimpos
Doğum tarihi : 23/04/98
İş/Hobiler : Dans etmek,şarkı söylemek,futbol,boks,go-card ve eğlenceli olan her şey

Kullanıcı Seviyesi
Rep Puanı:
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 28i1cnc310/5000Thalia'nın ve Christin'nın maceraları 261f97k  (310/5000)
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Empty
MesajKonu: Geri: Thalia'nın ve Christin'nın maceraları   Thalia'nın ve Christin'nın maceraları Icon_minitimePaz Haz. 26, 2011 2:21 pm

hihihii rpg sitesi onla alakalı zatii <3<3 bu arada Thalia evleniyor xD

bu da Christina'nın ki ;


Kafamı en sevdiğim mitoloji kitabımdan kaldırdım ve etrafıma bakındım.Odam oldukça dağınıktı.Kıyafetlerim her yana saçılmıştı.Kıyafetlerimin çoğunun rengi en sevdiğim renk olan mor renginde olduğu için odanın hakim rengi mor olmuştu resmen.Ayaklarımı yataktan kaldırdım ve yavaşça yere koydum.Ayağımla parmak arası terliklerimi yana ittirdim.Kafamı hafiften eğerek David'e baktım.(David benim çift yumurta ikizim olur.Birbirimize aşırı derecede benzemiyoruz bu yüzden.Zaten o bir erkek normal ikiz olsak da benzeyeceğimizi pek sanıyorum)Her zamanki gibi uyuyordu.Parmaklarımın ucunda yavaşça odadan çıktım.Dave'i uyandırmak istemezdim.Eğer istemediği bir zamanda uyanırsa oldukça huysuz olabiliyordu.Salona varana kadar parmak ucunda yürüdüm.
Salonumuz oldukça genişti.Duvarlara bordo ve bej renkleri hakimdi.Babam evden çok erken saatte çıktığı için yine yatağını-öhöm koltuğu - toplamaya vakit bulamamıştı.Koltuğa doğru yürüdüm ve kahverengi olan battaniyesini süzdüm.Üstünde baykuş desenleri vardı.Babam her zaman o battaniyesiyle yatardı.Hatta onu yıkamazdı bile! Ben ve Dave bunu iğrenç bulurduk ama babam inatçı biriydi.Hatta bir keresinde battaniyeyi çamaşır makinesine tıkıştırırken babam beni yakalamıştı ve tam iki ay boyunca benle konuşmamıştı.O battaniyeyi annem vermişti babama.Anne....Bu laf bana hiç tanıdık gelmiyordu.Onu daha hiç görmemiştim,tanımamıştım üstelik adını bile bilmiyordum!Biz ne zaman 'Anne' desek babam hemen konuyu değiştirirdi,konuyu niye değiştirdiğini sorunca da bunu bizim iyiliğimiz için yaptığını söylerdi.Neyse ne annesiz büyümek ve daha adını bile bilmemek kalbimde,kalbimizde büyük bir delik açıyordu.
Battaniyeyi ve çarşafı katladıktan sonra yastığı ikisinin üstüne koyup bodruma indim ve onları yere koydum.'ÇIT!' diye bir sesle irkildim ve hemen arkamı döndüm.Parmaklarımın ucunda yavaş yavaş bodrumun basamaklarından yukarı çıktım.O sırada elime ilk gördüğüm şeyi yani uzun ve ağır bir çekici aldım.Mutfağa doğru usulca yürüdüm.Çekici hafifçe yukarı kaldırdım.Sonra da hızla mutfaktan içeri daldım.
Dave beni bu halde görünce bir çığlık attı.Normalde olsa çığlık atmasıyla dalga geçerdim ama bu sefer o kadar çok rahatlamıştım ki..."Ne halt ediyorsun Chris,ödümü patlattın" diye haykırdı Dave."Üzgünüm Dave,amacım seni korkutmak ya da kız gibi çığlık atmanı sağlamak değildi" dedim.Yüzünü buruşturdu.Devam ettim."Sadece eve bir hırsız falan girdi sanmıştım..." dedim masum bir şekilde."Evet zaten hırsızlar evden cips çalarlar" dedi elindeki cips paketini göstererek."Aynı zamanda çığlık atmadım ben." dedi.'Hı-hı..' dedim ve ona doğru yürüdüm.Elindeki cips paketini çekiştirerek aldım ve "Sabah sabah bunlardan yeme,sonra kilo alıyorsun.Üstelik çok da zararlı.Belki de bu yüzden bu kadar az kız arkadaşın olmuştur." dedim ve paketi dolaba geri koydum.Bana 'çok kötüsün' anlamına gelen bir bakış fırlattı ama umursamadım."Haydi bakalım koşu saatimiz geldi" dedim ve gülümsedim."Aman ne güzel" dedi ve ayakkabı dolabına doğru yürüdü.Ben de peşinden gittim.İkimiz de en sevdiğimiz beyaz renkli yürüyüş ayakkabımızı aldık ve evden çıktık.Ben zaten üstümü değiştirmiştim ne de olsa.Üstümde askılı bir tişört ve altımda da yeşil eşofmanım vardı.Dave ise aşağı inmeden önce gri renkli eşofman takımını giymişti.
Uzun bir süre sonra telefonumu çıkardım ve adım sayara baktım.Ardından da kilometre ölçere.Dave oldukça yorulmuştu,yorgunluğu her halinden belli oluyordu ama biraz kilo vermesi gerekliydi bu yüzden "Haydi Dave dayan biraz, son 8 kilometre" dedim ve hafif bir tebessümle gülümsedim.Cevap vermek yerine derin derin nefes alıp vermeye devam etti.Bir süre sonra sürekli takip ediliyorum hissine kapılmaya başladım.Ama etrafta tek bir kişi bile yoktu.Bu his uzun bir süre boyunca devam etti.İkide bir arkama dönüp bakıyor,etrafı kolaçan ediyordum."Ne oldu Chris korktun mu?" dedi Dave dalga geçer bir halde."Saçmalama" dedim.'PAT!' "Duydun mu bunu?" dedi Dave."Kıpırdama" dedim ve elimi onun önüne koydum.Etrafa biraz kulak kabarttım.Bir 'PAT' sesi daha duyuldu,sonra bir tane daha ve bir tane daha...Dave'e döndüm.Kıpırdamıyordu hala.Ama sonradan fark ettim ki gözleri fal taşı gibi açılmıştı.Daha ne olduğunu sormadan "KAÇ!" diye bağırdı ve elimi tutup hızla koşmaya başladı.Ben de hızla koşmaya başladım.Hafiften dönüp arkama baktım ve....Ve dönmez olaydım daha iyiydi.Eğer gözlerim beni yanıltmıyor ise arkamda kocaman bir 'canavarın' bulunduğuna yemin edebilirdim!Kaçmaya devam ederken sürekli arkama bakıyordum.Evet artık emindim arkamdaki şey iğrenç gri renkli kocaman bir canavardı.Buna inanmak beni daha hızlı koşmaya teşvik etti.Dave hala elimi sımsıkı tutuyordu.İlk yerden sağa döndük.Eve doğru gidiyorduk , uzun yoldan da olsa eve gidiyorduk...
Eve vardık kapıyı hızlıca açtık ve kapının arkasına ayakkabı dolabını ve mutfaktan aldığımız bir kaç sandalyeyi dayadık ve kapıyı kilitledik.Nefes nefese kalmıştık.İkimizden de çıt çıkmıyordu.Sessizliği bozarak "Yoksa o..." "Evet bir canvardı." dedi Dave cümlemi tamamlayarak.'Tık tııkk' diye bir sesle irkildik.Ses camdan gelmişti.Tabii ya camlar.Bizim camlar kapı büyüklüğündeydi.Ama gelen canavar olamazdı hangi canavar cam çalardı ki?Cama doğru koştuk.Karşımızda babamızı görünce donup kaldık.Hemen camı açtım.Babam içeri girdi ve "Bunun vakti çok erken geldi çocuklar.Size söylemeliydim ama söyleyemedim özür dilerim.Bu annenizle alakalı,yani tanrıça Athena" dedi.İkimiz de şaşırmıştık.Yani canavar falan zaten aklımız karışıktı.Neden erken de geldiyse,off midem bulanmaya başlamıştı."Lütfen soru sormayın.Sadece gidip bavul hazırlayın sizi Melez Kampı'na götürmek zorundayım artık." dedi ve gitmemizi işaret etti.Dave " Melez Kampı mı?O da ne? Ayrıca annemiz tanrıça Athena mı?! Bu nasıl olur?" dedi."Soru yok demiştim..Hadi hazırlanın çabuk" İkimiz de koşarak yukarı çıktık ve bavullarımızı hazırladık.İkimiz de birbirimizle konuşmuyorduk,aslında konuşamıyorduk.Resmen şok olmuştuk.Aşağı indik.Babam da bizi şu "Melez Kampı" denen yere doğru götürmeye başladı.Sessiz bir yolculuktu bu.Ama hayatımızın yolculuğuydu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Thalia'nın ve Christin'nın maceraları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sammy'nin Maceraları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Demi Lovato Fan :: Her Telden :: Serbest Kürsü :: Senaryolarımız-
Buraya geçin: