Adsız Kitap

Sonu süper sanki sahnedesinde şarkın bitmiş ve seni alkışlayan seyirciler süper.

süper l*****nnnnnnnnnn iyi ki aldırmadı yaa

Süper..Devam

Evet kanka devam hadi büyük bölüm millet

Ceren’e sarıldım.

‘’Teyze oluyorsun…’’

Kulağımın dibinde bir çığlık attı. Gülümsedim ve tekrar Tom’un elini tuttum. Elini belime attı ve fısıldadı.

‘’Eve gidelim mi? Ondan sonrada bir yemeğe çıkarız. Baş başa…’’

‘’Pekii.’’

Eve geldiğimizde direk banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Sonra kendime aynada baktım. Odama gittim ve gardırobumdan siyah uzun elbisemi çıkartıp giydim.

‘’Toooooooooooom. Gelir misin?’’

Tom içeri girdi.

‘’Fermuar…’’

Gülümsedi ve elbisenin fermuarını çekti.

‘’Çok güzelsin.’’

‘’Teşekkürler. Makyaj çantamı aldım ve aynanın karşısına oturdum. Kırmızı ruju dudaklarıma sürdüm ve gözlerime rimel çektim. Tom seslendi.

‘’Sofia ne zaman vaktinde hazırlanacaksın?’’

‘’Bekle biraz yaa.’’

Allığı aldım ve hafifçe yanaklarıma sürdüm. Saçlarımı da maşayla şekillendirdim. Siyah çantamı da alıp aşağı indim. Tom bakakalmıştı.

‘’Ne oldu?’’

‘’Çok güzelsin ama sen yaa. Mükemmel olmak zorunda mısın?’’

‘’Of Tom. Hadi gidelim.’’

Gülümsedim ve ayakkabımı giyip koluna girdim. Arabanın kapısını açtı.

‘’Ooo. Çok cömert’iz.’’

‘’Her zaman…’’

Arabaya bindim. Yolda her fırsatta bana bakıp gülümsüyordu.

‘’Tom trafiktesin.’’

Gülümsedi ve yola odaklandı. Geldiğimiz yer oldukça güzeldi. Restoranın altın sarısı ışıkları çok ihtişamlı duruyordu. Tekrar Tom’un koluna girdim. Restorana girdiğimizde kimse yoktu. Gülümsedim.



‘’Neden kimse yok?’’

‘’Bilmem…’’

Bu işte bir iş var diyerek masanın olduğu tarafa yürüdük. Tom sandalyemi çekti ve ben de oturdu. Arkadaki fon müziği bir restorandan çok romantik ortamları andırıyordu. Masadaki yemekler önceden hazırlanmıştı. Biz gelmeden az önce. Çünkü yemeklerin kokusunu alabiliyordum. Garson şarap getirdi ve kadehleri doldurdu. Tom gülümsedi.

‘’Başlayalım mı?’’

Gülümsedim ve şaraptan bir yudum aldım. Tom tekrar konuştu.

‘’Çok mutluyum.’’

‘’Ben de.’’

‘’Hani seninle konuşmuştuk ya. Erken karar vermeyelim bazı şeylere diye. Ben seninle mutluyum ve artık sensiz yaşayamaz hale geldim. Hayatımın bir parçası oldun. Sana aşık oldum… Bu iyi bir duygu. Ve bunun sonsuza dek sürmesini istiyorum. Hayatımın sonuna kadar seninle yaşamak istiyorum.’’

Cebinden kırmızı bir kutu çıkardı ve açtı. Sonrada ellerimi tuttu.

‘’Benimle evlenir misin?’’

Bu soruyu kutu açıldıktan sonra bekliyordum. Ama şaşkınlığımı gizleyemedim. Bir süre cevap vermeden oturdum ve sonunda konuştum.

‘’Hayatımın sonuna kadar seninle olacağım… Evet.’’

Gülümsedi ve kalkıp yüzüğü parmağıma taktı. İkimiz de ayaktaydık. Tom yaklaştı ve ellerini ensemde kenetledi. Ben de ona yaklaştım ve kollarımı omzuna attım. Elleri ensemden çeneme doğru indi. Ve sonunda dudaklarımız birleşti. Sonra geri çekilip Tom’a sarıldım ve gözlerimden iki damla yaz süzüldü.

‘’Seni seviyorum.’’

‘’Seni seviyorum.’’

Süper ya hayatta olmayacak bir şey Tom evleniyor mucize .Kanka çok kısa mı olmuş ne .Neyse devam.

Süperr

Devam.

süper kankaaa

Evet devam kanka hadi ya.Neyse şimdi hikaye yazıyoruz.

Özge'me teşekkürler!:D
-------------------------

Tom elimden tuttu ve restorandan çıktık. Bana gülümsedi. Bense hala olayın şokunu atlatamadığım için herhangi bir tepki veremiyordum. Tom konuştu.

‘’Şimdi bize gidelim. Bu haberi bizimkilere söylemeliyiz.’’

‘’Ah. Bence de.’’

Evin önünde durduk ve Tom kapıya doğru yürüdü. Biz anahtarla içeri girmeden kapı açılmıştı. Kapıyı açan Bill’di. Beni görünce gülümsedi.

‘’Oo bu ne güzellik.’’

Bir tebessümle içeri girdim ve koltuğa oturdum. Tom da yanıma gelip elimi omzuma attı ve bana baktı. Bu sefer Ceren olanları anlamaya çalıştı.

‘’Bir şey mi oldu?’’

Tom güldü.

‘’Evet.’’

Bill merakla karşımıza oturdu.

‘’Ne oldu?’’

Tom tekrar bana baktı. Benim söylememi istiyordu. Ben de elimi kaldırdım. Ceren anlamıştı.

‘’Tom bana evlenme teklif etti.’’

Gülümsedim. Ceren kalkıp bana sarıldı.

‘’Haha! Söylemiştim. Tebrikler.’’

Bill’e baktım. Gözleri parmağımdaki yüzüğe kenetlenmişti ve tokatlanmış gibi bir ifadesi vardı. Tom Ceren’le konuşuyordu. Ben de Bill’in yüz ifadesinin düzelmesini bekliyordum. O şoku atlatsın diye beklerken gözlerinden 2 damla yaş süzüldü ve yavaşça kalkıp yukarı doğru yürüdü. Bir an kendimi kötü hissetmiştim. Tom’un kolunu omzumdan çekip kulağına mırıldandım.

‘’Bill’e bakıp geliyorum. Siz gelmeyin.’’

Tom gülümsedi. Ben de yukarı gittim. Bill merdivenin en üst basamağına oturmuş ağlıyordu. Yavaşça merdivenleri çıkıp yanına oturdum.

‘’Bill?’’

Cevap vermiyordu. Ve hala ağlıyordu. Elini tuttum.

‘’Bill? Ne oldu?’’

‘’Yok, bir şey. Sadece şimdi beklemiyordum bunu. Şaşırdım.’’

Yaklaşıp Bill’e sarıldım. Ve mırıldandım.

‘’Bill… Hala beni sevdiğini biliyorum. Ama olmaz. Biz yapamayız bu saatten sonra. Acı çekmeni istemiyorum. Çünkü ikimiz olamayız. Bunu sen de biliyorsun. Lütfen unutmaya çalış beni. Lütfen.’’

Bill de bana sarıldı. Ve hıçkırıklarla konuştu.

‘’ Yapmaya çalıştım. Seni unutmaya çalıştım. Ama her deneyişimde sana daha çok bağlanıyorum. Senden kopamam ki artık… Gerçekten âşık oldum. İlk defa. O da kardeşimin sevdiği kız. Çok şansızım. Hayatım boyunca aşkı aradım. Tam buldum derken…’’

Gözlerimden iki damla yaş süzüldü. Evet. Bill aşkı aramıştı hayatı boyunca. O her şeyi hak ediyordu. En iyisini, en güzelini. Ama o da farkındaydı benim Tom’u sevdiğimin… Geri çekildim ve Bill’in gözlerine baktım.

‘’Sevimli dostum olmaya devam etmeni istiyorum. Seni çok seviyorum. Ve ben böyle mutluyum. Tom’la… O olmadan yaşayamam. Tıpkı senin gibi. Hala dost kalabiliriz…’’

‘’Tamam. Senden Tom’u bırakıp benimle gelmeni istemeyeceğim. Çünkü evet. Sen böyle mutlusun. Ve sen mutluysan ben mutlu olmasam da olur. Çünkü senin bir yerlerde mutlu olduğunu bilmek beni de mutlu eder.’’

Bill’e tekrar sarıldım.

‘’Teşekkür ederim. Ne kadar büyük bir kalbin var. Seni bu yüzden seviyorum.’’

Geri çekildim ve kalktım.

‘’Aşağı inelim mi?’’

Bill gülümsedi.

‘’Yüzümü yıkayıp geliyorum.’’

Aşağı indim. Ceren bana baktı ve mutfağı işaret etti. Tom’a çaktırmadan mutfağa yürüdüm. Ceren de geldi.

‘’Bill nerde?’’

‘’Yukarda. Yüzünü yıkayacak.’’

‘’Tamam.’’

Tom’un yanına oturdum. Başını bacağıma koydu.

‘’Yarın bir gün alacağım. Ee sevgilim. Ne zaman evleniyoruz?’’

Onu düşünürken aklıma annem geldi.

‘’A-aaa. Annem!’’

Hemen cep telefonumu aldım ve annemi aradım. Annemin ince sesi daha bir coşkulu gelmişti.

‘’Sofia! Kızım! Nasılsın?’’

‘’Çok iyiyim anne.’’

Sesinin inceliği artmıştı.

‘’Ne oldu?’’

‘’Imm… Şeey. Anneciğim seninle erkek arkadaşımı tanıştırdım ya.’’

Sesi bu sefer şüpheliydi.

‘’Tom… Ayrıldınız mı?’’

Tom gülümsedi.

‘’Aa. Hayır. O bana… şey… nasıl desem…’’

‘’Kızım söyler misin artık?’’

‘’Tamam. O benim artık müstakbel koca adayım!’’

‘’Ne bu bir şaka olmalı!’’

‘’Hayır anneciğim. Bu akşam bana evlenme teklifi etti.’’

Annem hala şoktaydı.

‘’A-aa. Çok güzel bir haber. Bir tarih aldınız mı?’’

‘’Hayır. Size haber vereceğim. Şimdi kapatmalıyım. Bay-bay.’’

Telefonu kapattım ve Tom’a baktım.

‘’Bence haftaya olsun nikah… Yarın Simone’nin yanına gitmeliyiz.’’

O da telefonunu aldı ve Simone’yi aradı.

‘’Aaah. Simone! Mükemmel bir haberim var sana! Aah hayır. Hani bir süredir sevdiğim kız vardı ya. Evet! Sofia. Onunla evleniyorum! Teşekkürler. Kapatıyorum.’’

Telefonu koltuğa koydu ve güldü.

‘’Şimdi uyuyup dinlenelim. Yarın düşünürüz!’’

Tom’un elinden tuttum ve kalktım. Odaya doğru yürüdük.

bebeğimm
süperdin yinee
bak mutlaka devamını erken koy
çatlıcam yoksa

Hihihi süperdi yine bu bölüm.Tabi bizim elektrikler gitmeseydi daha iyi olcaktı benim için.

Elektirikler
Devamm

Aman eksik yazıyorum işte boş ver
Şuan yazıyoruz.

Şok şok şok Tom Kaulitz evleniyor.

Bak yine ne güzel olmuş. Tam kopmalık bir bölümdü.