Adsız Kitap

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 3:58 pm

Ayy kanka manyak bir şey olmuş yaa harika Tom gelio.
Porsche ha Alice Cullen'nin arabası sanırım.

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 4:10 pm

Yok lan.
Onun bi yüksek modeli.
Devam ediyimi hemen?

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 4:14 pm

İvet,ivet xD
Bayıldım. ,)

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 4:22 pm

-5-

Bir zamanlar resimlerine bakıp taptığım insan şimdi yanıma geliyordu.Yanımıza geldiğinde Jack'e baktı.
''Hey,Jack.Sofia hep seninle mi dans edecek?Çekil kenara.''dedi.
Jack bana baktı.Onayladım ve beni Tom'la yalnız bıraktı.
''Merhaba.''
''Selam Tom.''
''Nasılsın?''
''Ah, hiç bilmiyorum.Aslında iyi ve kötü arasında gidip geliyorum.Sen?''
''Süper.''
''bişi sorabilirmiyim?''
''Tabii.''
''Rose ne dedi?''
''Hiiç.Gustav'la senin fotolarına bakıyolardı.Açıkçası resimden çok güzel geldin ve ben de gelmek istedim.Resimde göründüğünden daha güzelsin.Rose sadece senin bana aşık olduğunu söyledi.''Güldü.
Rose!Çok kötüsün.Kıpkırmızı olmuştum.Rose soran gözlerle bakıyordu.Tom yüzüme bakıp gülümsedi.
''Tanrı'm!Domates gibi olmuşsun.Ellerini boynuma at ve omzuma yaslan tatlım.Kırmızılık geçene kadar.''
Hemen dediğini yaptım.Elleri belime doğru kaydı.Bayılacak gibi hissediyordum.Ama bu anı bozmamak için bayılmamalıydım.Bunu için insanüstü bir çaba harcıyordum.Tom'a bir kes daha aşık olmuştum.Onun kollarındayken mutlu ve huzurlu hissediyordum.
Müzik değişti ve daha romantik bir hal aldı.Bunun üzerine Rose,ışıkları kapattı.Başımı kaldırıp Tom'a baktım.Gülümsüyordu.Başımı omzuna tekrar yerleştirdim.Müziğin sesi daha çok açılmıştı.Diğreleriyle iletişimin koptuğunu ve Rose'unda tam bunu istediğini hissediyordum.Tom konuştu.
''Doğrusunu söylemek gerekirse çok güzelsin,Sofia.Diğer gördüğüm kızlardan çok farklısın.Bunu...anlayamıyorum.
''Teşekkür ederim.Bana göre de sen çok farklısın.Konu yakışıklılık falan değil.7 yıldır kendime bile anlatamadığım bir farklılık var sende.Buna deli oluyorum.''
Gerçektende öyleydi.Artık kafamı kaldırmıştım.Birbirimizin gözlerine bakıyorduk.Tom,beni kendine çekti.Bu büyülü anın bozulmaması için sonsuza dek Tom'la dans edebilirdik.Aramızdaki mesafe oldukça azalmıştı.Bir an kötü hissettim.
''Tom oturalımmı artık?''
''Sıkıldın mı?''
''Yapma Tom.Seninle olmak hayatımın en güzel kareleridir.Senden hiçbi zaman sıkılmam.Ama biraz daha durursak Rose ne olduğunu merak edecek.''
''Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?''Onayladım.
''Tamam o zaman gidelim.''
Salona doğru yürüdüm Bill,Gustav ve Georg ayağa kalktı.Georg'dan başaldım.
''Hoşgeldin.''
''Hoşbulduk.''
Gustav kocaman sırıttı.
''Hoşbulduk.''
''hoşgeldin.''dedim.
Sıra Bill'deydi.Biraz yükseldim ve Bill'e sarıldım.
''Hoşgeldin Bill.Seni burda görmek çok güzel.''
''Hoşbulduk''dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.Ben de karşılık verdim.
''Resimlerde gördüğümden çok daha güzelsin Sofia.''
''Ah,sağol.Bugün bu lafı 4 kez duydum.Erkekler çok açıksözlü.''
Tom söze karıştı.
''Hey!Bana sarılmayı unuttun.''dedi.Herkes gülmüştü.Gittim ve Tom'a sarıldım.Geri çkilmek için elini tuttum ama beni kendine daha çok çekti.Ben de pes ettim ve sarılmaya devam ettik.Parfümü gerçekten güzeldi.Bu sefer geri çekilebilmişti.Dudağımın kenarından öptü.Bunu kimsenin görmemesine sevinmiştim.Koltuğa oturdum.Jack ve Tom'un arasına oturmuştum.Çünkü birbirlerine oldukça ters bakıyorlardı.İnsanlar sohbete başladıklarında çaktırmadan Jack'e fısıldadım.
''Beni seviyorsan rahat ol,Jack.Lütfen.''Başıyla onayladı.
Sohbete döndüm.Rose bana baktı ve konuştu.
''Sofia sana çekmiş Bill.''
''Ne açıdan?''
''Sesi çok güzel.''
''Hey!Bu harika.Bugün hiç şarkı söylemedim.Ve canım çok sıkılıyordu.Aslında terasa çıkıp şarkı söyleyebiliriz.''Rose onayladı.
''iyi olur.''Onlar yukarı çıkarken Ben Rose'a seslendim
''Rose su içip geliyorum''dedim ve mutfağa gittim.Arkamdan biri daha geliyordu.Önemsemedim.Mutfağa geldim ve arkamı döndüm.Tom bana bakıyordu.
''Sen de mi susadın?Hemen dolduruyorum.''
Su bardağını aldım ve suyu doldurdum.Tom elimden bardağı aldı ve tezgaha koydu.Birden dudaklarıma yapıştı.Neye uğradığımı şaşırmıştım.Ama karşılık vermedim.Eğer karşılık verseydim ikimizde duramazdık.
Durdu ve baktı.
''Şimdi değil Tom.Ben Jane ve diğerleri değilim.''Tom'un beni diğerleriyle aynı kefeye koyduğunu sanmıştım.böyle anlamam için birçok neden vardı.En önemliside fazla hızlı gitmesiydi.
''Özür dilerim.Bir an kendimi kaybettim.Affet lütfen.''Bu sözleri oldukça garip gelmişti.Terasa çıktım ve Bill'in yanına oturdum.
''Üşüyeceksin al şunu.''
Ceketini üstüme örttü.Tom gelmişti.O da benim yanıma oturdu.Bill'le beraber birkaç şarkı söyledik.

İKİ SAAT SONRA...

''Partiden sonra bize gelsene Sofia.''Bunu Bill söylemişti.Gustav,Georg ve Tom koro gibi bağırdı.
''Evet Sofia sende geeel.''
''Peki neden olmasın.Partiden sonra sizdeyim.''
Parti bitti ve biz Rose bizi uğurlamak için kapıya çıktı.Bill'in telefonu çalmıştı.Kapattığında konuştu.
''Annem hastalanmış.Ben gidiyorum Tom sen kalıver.Georg ve gustavıda kaptım.''
''İyi yolculuklar.''
Arabaya bindik ve eve geldik.
Tom baktı.
''Aç mısın?''
''hayır. değilim.''
''Ozaman bana eşlik edermisin.Beraber makarna yapalım.Aşçılığım iyidir.film izleriz sonra.''
''Tabii''
Makarnayı yaptık ve film başladı.Makarnayı alıp yemeye başladık.Tom makarnasını olduğundan daha hızlı bir şekilde bitirdi.Bense hala tabağımı bitirmekle uğraşıyordum.Sonunda pes ettim ve tabağı masanın üstüne koydum.Birden içimde Tom'un kucağında filmi izleme isteği geldi.Başımı bacaklarına koydum ve elini tuttum.Eğilip alnımdan öptü.Gerçekten hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.Film bitti ve kalkıp DVD'yi kapattı.
''Nasıldı?''Film sonrası sohbetin başladığını hissettmiştim.
''bence gayet güzeldi.Sen nasıl buldun?''
Gülümsedi.
''Seni izlemeyi bırakıp filme dönseydim bir fikrim olabilirdi.Ama güzeldir diye düşünüyorum.''
''Hiç farketmedim.''
Tekrar güldü.
''Yapma Sofia hiçmi hissetmedin?''
''Hayır.Çünkü ben film izliyordum.''
''Çok zor bi kızsın.''
''Teşekkürler.Ama bu zorluğun altında bir kolaylık bulabilirsin.Her insanın zaafları vardır.''
Normal sohbete döndük.Tom konuştu.
''Aslında korkağın yekiyim.Evde kimse olmadığı zaman gözüme uyku girmez.''
Güldüm.Tom'un koktuğunu itiraf etmesi komik gelmişti.
''Seni korkak.Bugün sabahlarsın artık.İstersen Bill'i ara gelsin hemen kardeşinin yanına.''
Gülümsedi.''Evet.Ama...Hey!Sen neden burda kalmıyorsun?Lütfen kal Sofia.Bak korkarım sonra.''Duraksadı ve devam etti.
''Açıkçası...bu ilk defa oluyor.''
Bu kadar ısrara dayanamadım.
''Pekii.Hangi odaya alıcaksın beni?Hazırla bence.''
Güldü.
''Ben uyuyana kadar yanımda dursan olmazmı?''
Masum bir bakış fırlattı.
''Ah.pekii.''
Kalktı ve yukarı doğru çıktı.Bende arkasından gidiyordum.Birden ayağım burkuldu.
''Aah''diye bir çığlık attım.Tom hemen arkaya baktı.
''hey noldu?''
Acıyla cevap verdim.
''Ayağımı burktum.''
''Ah,canın yanıyoru olmalı gel buraya.''
Ben kucağına aldı.45 kiloyu 5 kilo gibi kolayca kaldırmıştı.Merdivene kadar yürüdü ve merdivenin önünde durdu.Ellerimi boynuna attım.bana bakıyordu.Ne olduğunu sormaya fırsat kalmadan dudaklarıma yapıştı.Bir anlık afallamadan sonra ben de ona karşılık verdim.Parmaklarımı saçalrının arasında gezdiriyordum.Bu karşılığımdan sonra beni kendine daha çok çekti.İpler onun elindeydi artık.Bir süre sonra durdu ve yukarı çıkmaya devam ettik.Odasının kapısını açtı ve beni yatağa oturtup yanıma geldi.
''Ben...gerçekten kendimi tutamıyorum.Sanki bunu yapmaya zorlanıyorum.Özür dilerim.''
Tom'un kendini suçlu istemesini istemiyordum.Sonuçta ben de ona karşılık vermiştim.
''Tom,eğer ben bunu istemeseydim olmazdı.Biliyorsun,bunun için iki tarafında istemesi lazım.Sen istedin.Ben de öyle.Şunu söylemeliyimki ben herzaman açıksözlü ve dürüst olmaya çalıştım.Bunu hep başrdım.Seninle...herşeye varım.''
''Sana zarar vermek veya seni incitmek istemem.Üç saatte benim vardığım nokta bu.Yani,hayatım anlam kazandı.Hiçbi şekilde zarar verilmesini istemem.Eğer seni inciten kişi ben olursam kendimi affedebileceğimi sanmıyorum.Bu hassaslığımı anla lütfen.İlk defa oluyor dediğim gibi.Herşeyi seninle yaşamak istiyorum.Ama sen istemiyorsan zorlamak yok.Beni istiyormusun?''
Böyle bir soruya cevap vermek çok zordu.Açıkça söyledim.
''Seni istiyorum.''(Oha lan buna ben bile diyemem.)

Yaklaştı ve beni yatağa doğru yatırdı.Bunu yaparken acele etmiyordu(Normalde yangından mal kaçırır gibi ya. )beni incitmek istemediği belliydi.Yanıma uzandı ve hafifçe dudaklarımı öpmeye başladı.eliyle saçlarımı okşuyordu.Biraz durdum ve Tom2un öpüşüne ikinci kez karşılık verdim.Bu sefer eli belime,sonrada bacaklarıma doğru kaydı.Tom'a olan aşkım dakikalar geçtikçe büyüyordu...

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 5:11 pm

Kanka sen uçmuşsun yaa.Sen sapıkmıydın bu kadar.Aşk-ı Memnu'yu fazla izledim galiba. Ama gerçekten mükemmel ötesi olmuş.

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 6:33 pm

Hımm devam devam Adsız Kitap - Sayfa 2 Icon_biggrin

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 6:48 pm

Bence de mükemmel olmuş.
Tabi bazı bölümleri hariç. haha

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 7:13 pm

Ya şimdi şöyle.
O sahneler en güzel sahnelerdi.
Laf yok.
İtiraf edin okurken heyecanlandınız.

Konu: Geri: Adsız Kitap Cuma Haz. 11, 2010 7:21 pm

İtiraf ediyorum okurken heyecanlandım Very Happy

Konu: Geri: Adsız Kitap C.tesi Haz. 12, 2010 10:52 am

Bende çok heyecanlandım. Adsız Kitap - Sayfa 2 256914

Konu: Geri: Adsız Kitap C.tesi Haz. 12, 2010 11:52 am

Ne zaman devam edeceksin tatlım?

Konu: Geri: Adsız Kitap C.tesi Haz. 12, 2010 2:31 pm

AnnabєTн ~♥ demiş ki:: Ne zaman devam edeceksin tatlım?

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:23 pm

Arkadaşlar biraz flood olacak.
Ama şu bölümleri tamamlamalıyım.

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:24 pm

Sorun,Sorun,Sorun

Sabah gözlerimi açtğımda Tom başucuma oturmuş beni izliyordu.Gözlerimi açtığımı görünce gülümsedi.Hiçbirşey söylemeden birbirimize bakıyorduk.Dışardaki kuşlardan başka kimse ses çıkarmıyordu.Bu sessizliği aşağıdan biri bozdu.
''Yemek hazııır''Tom'un eli saçlarımın arasında geziniyordu.
''Keşke kaldırsaydın beni.Bill,Gustav ve Georg gelmiş olmalı.''
Ayağa kalktı ve pencerenin önüne gidip konuşmasına devam etti.
''Çok güzel uyuyordun.Ayrıca,evet çocuklar geldi.Ben aşağı iniyorum.Seni bekliyor olacağız.İstersen elbiseni giy.Rahat olmak istersin diye eşofman koyuyorum.''Gardrobunu açıp eşofman çıkardı ve gülümseyip odadan çıktı.Evet,rahat olmak istiyordum.O yüzden eşofman giydim.Odadaki banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım.Bundan sonrasını merak ediyordum.Yani tom'la beni.Bitecekmiydi yoksa sonsuza dekmi sürecekti?
Kafamda binnir türlü soru vardı ve birden içim kötü oldu.Yaptığımdan pişman değildim.Ama içimi sıkan şeyin ne olduğunu çözememiştmi.Odanın arkasından ayak sesleri geliyordu.Kapı iki kere tıkladı.Gelen Tom'du.suratım asık görmesin diye gülümsedim.Hayranlıkla bana bakıyordu.
''Çok güzel olmuş.Çuval giysen yakışacak. Hazırsan inelim,tatlım.''
''Tamam.Çocuklar biliyormu?''
''Hayır.Çıktığımızı biliyorlar.''
''Güzel.Hadi inelim.''
Bir sorun olduğunu konuşmalarımdan anlamış olmalıydı.Yüzü ciddileşti.Ne olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi.
''Neden garip davranıyorsun?Pişman mısın yoksa?''Az önce vardığım noktaya gelmiştik.
''Hayır.Pişman değilim.''
''Sorun ne?Anlayamıyorum.Seni üzecek birşey mi yaptım?''
''Hayır.Sadecen sen gelmeden önce 'İlişkimiz bitecekmi yoksa sonsza dek sürecekmi?'sorusuna yanıt arıyordum.Ama hiçbir cevap blamadım.Ona canım sıkıldı biraz.''
Kaşlarını çattı.Anlamaya çalışıyordu.Ellerini kaldırım yüzümü avuöları arasına aldı.
''Bu süreçte çok normal.Bir saat öncesine kadar ben de bunu düşünüyordum.Bunun cevabını alabilmek için zaman gerekir.Ne olursa olsun sonsuza dek sürsün istiyorum.Şu an bir problem varmı?''
''Biliyorum ama insan ister istemez düşünüyor.Problem olduğunu sanmıyorum.''
''Bence de problem yok.O zaman yarını bırakıp bugünü yaşayalım.Ve aşağı inmezsek Bill kontrole gelecek.''Alnımdan öptü.Elini tuttum ve aşağıya indik.Bill beni görür görmez yanıma koştu ve yanağımdan öptü.
''Günaydın.İki haftadır mutfağa girmiyordum.Kahvaltıyı ben hazırladım.Kalman iyi olmuş.''Gülümsedi.
Kahvaltıya oturduk.
''Çok güzel görünüyorlar.''
''afiyet olsun.Bu arada dikkatimi çekti ev baya düzgün.Gece temizlik falan mı yaptınız?''
Georg patavatsızı araya gidi.
''Hey!Yatağa bakmadık Bill.''Tom nefretle Geo'ya baktı.
''Aslında Georg,yatağa falan gitmedik.Sevgilimle tam şurda film izledik.''
Koltukları gösteriyordu.Bill kaşlarını kaldırdı.
''Gerçekten sende büyük gelişme var ikiz.Film nasıldı Sofia?''
''Ben çok beğendim.Tom gibi aksiyon delisi bir insanın arşivinde iddialı aşk filmleri bulundurması güzel.''
''Tom??''
''Ben filmi izlemedimki.Sofia'ya dalmışım.''
Yemeğimizi yemiştik.Bill'e yardım etmeyi planlıyordum.Ayağa kalktım.Tom koşarak geldi ve beni kucağına alıp döndürdü.
''Hey!Dur Tom.Delirdin mi?''Tom gülüyordu.Sonunda kendini koltuğa attı.Ben hala kucağındaydım.(5 yaşındaki bebeler gibi ya )
''Sofrayı Bill kaldırabilir,sevgilim.''dudağıma bir öpücük kondurdu.Bill içerden bize bakıyordu.
''evet bben kaldırırım.Ama ikiz olmuyor böyle.Nispet yapar gibi.
''Nispet yaptığım yok.Ben bundan sonra böyleyim.Alışın.Gizli yapmam.Biliyorsun.Heryerde öperim ben onu.''Yandan haylaz (abaza)bir bakış attı.
''Sofia izin vermez ki.''Tom belimden tutup dudaklarıma yapıştı.Durduğunda Bill'e gülümsedim.
''Tom'u gaza getirmesen Bill''Gustav ve Georg takışmalarımıza gülüyorlardı.Georg toparlandı.
''Haklısın Sofia,Tom bu.''Bill sofrayı kaldırmıştı.Geldi ve karşımıza oturdu.
''aslında çok şanslısın Sofia.''
''ne açıdan?''
''Sanırım Tom aşık oluyor.Belki söylemiştir,ilk defa bir kıza böyle davrandığını gördüm.Yani binlerce kişinin arasında teksin.''
Dışardan araba sesleri duyduk.Pencereden baktığımızda paparazzilerin olduğunu gördük.Tom umursamadı.
''Boşverin.Aklıma bir fikir geldi.Sinemaya gidelim mi?''
''Çok güzel bir fikir.Ben hazırlanıyorum.Tom,sen Sofia'yı evine bırak ve hazırlanmasını bekle.''
''hadi gel gidelim.''Elimi tuttu ve kapıya yöneldik.Kapıyı açtığımız an flaşlar patlamaya başladı,ard arda sorular sorulmaya başladı.
''Yanınızdaki kız kim?Yeni sevgilinzmi?Bu sefer aşıkmısınız?''
Tom önce cevap vermedi.Bir an arkasına dönüp sorulara cevap verdi.
''Bu Sofia,sevgilim.Ona aşığım.''Bir gazeteci sordu.
''Ona olan aşkınızı nasıl kanıtlayabilirsiniz?''
''size kanıtlamam gerekmiyor.Belliki malzeme istiyorsunuz.Evet onu seviyorum.''
Kameraların önünde dudaklarıma yapıştı.Bu kadar cesur olması beni gülümsetmişti.Gittik ve arabaya bindik.
Eve geldik ve içeri girdik.Gözüm mutfağa takıldı.Savaş olmuş gibi bir görüntü vardı.Buzdolabında not gördüm.
Sevgil kardeşim.Mutfak çok dağınık,özür diliyorum.Ama karnımı doyurdum.Ben bir hafta arkadaşımda kalacağım.
''Of abi yaa.''
''Ne oldu?''
''Mutfağı dağıttığı yetmiyor bide kaçıyo.''
''Aslında süper bir haber.''
''Neresi süper?''
''Gece eve gitmek zorunda kalmazsın.''
''hıı.Süpersin..Aklın başka birşeye çalışmasın zaten.Giyinip geliorum.''
Havada güneş vardı o yüzden açık bir şeyler giydim ve hafif bir makyaj yaptım.Kıyafete uygun bit kolye alıp aşağı indim.
''Canım kolyeyi takarmısın?''
''Tabii.Gel buraya.''Yanına gidip arkamı döndüm ve saçlarımı kaldırdım.Kolyeyi takmıştı.Elleri boynumdan belime doğru indi ve yaklaşıp boynumu öptü.Ellerimi saçıpdan çektim ve Tom'a dönüp kollarımı boyuna uzatım elimi saçları arasında gezdirdim.İlk adımı ben atıp dudaklarına doğru gittim.Tom yzümü avuçları arasına aldı ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı....

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:27 pm

Dudakları dudaklarıma ilk değdiğinde titredim.Ama umursamadım.Ben koltuğa doğru götürdü.İkimizde yavaşça koltuğa uzandık.Tom'un dudakları dudaklarımdan ayrılıp boynuma indi.O ana Bill'in bizi beklediği aklıma gelmişti.
''Tom.''
''Ne?''
''çok kibarlaştın sen ya:D Dur bi.Bill bizi bekliyor.'
''Puff boşver onu.Anı yaşa.''
''Hıı hayat felsefendi dimi o senin?Hadi bekletmek olmaz şimdi.Ya dursana çıldırtma beni.''
Durdu yüzü ciddileşmişti.Tanrı'm şimdide ikizinimi kısanıyordu?Pufff.
''Neden Bill bu kadar umrunda?Bazen gerçekten dikkat çekiyor.Onun sana ilgisi olduğunu düşünüyorum.''
İçimde 'Oha'demek geldi ama demedim.
''Çok ayıp Tom.O senin kardeşin.Bill yapmaz öyle şey.Hem ben kimi seviyorum?''
''Beni tabikii.''
''Hava yapmayı kes.:DBill beni seviyo diye senden vazgeçmem.''
Tom kocaman sırıttı.
''Gereksiz bi kuruntuydu.Aldırma hadi gidelim.''
Kapıyı açtığımızda Bill,Gustav ve Georg bizi gördü.Kapıda onları bekledik.Bill konuştu.
''Bu sefer kardeşimin sevgilisiyle gitmek istiyorum.Onu tanımalıyım.İzin verirsen Tom.''
''Tamam ben çocuklarla gelirim.''
Tom'la vedalaştık.Bill bana baktı.
''Sofia.''
''efendim?''
''İçerde bişi unuttum ya.Gelsene eve girelim.Ben alıyım şu lanet piercingimi.''
''Podyuma çıkmayacaksın bunu unutma.''
Kocaman sırıttı.
Eve geçtik.Bill ciddileşti.
''Aslında ondan önce birşey konuşsak iyi olur.''
''Tamam konuşalım ne hakkında?''
Tom'un bana az önce evde söyledikleri aklıma gelmişti.
''Ben sen ve Tom.Daha çok Ben ve sen.''
Bill ve benim aramda ne sorun olabilirdi ki.
''Tamam.Bir sorun var heralde.''
''Evet.Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.Belki benden nefret edeceksin ama senin bilmeni istiyorum.''
''Beni korkutuyorsun Bill.Lütfen söyle.''
Yanıma geldi ve ellerimi tuttu.
''İlk tanıştığımız gece bana sarıldığın an sana aşık oldum.Gerçekten elimde olan bişey değil.Belki bir düşüncedir dedim ama değil.Aklımdan çıkmıyorsun.''
Hemen ellerimi geri çektim.
''Biliyormusun?Tom az önce evdeyken senin bana ilgin olduğunu söyledi.bense ona kızdım.Haklıymış.Ne olursa olsun içinde yaşaman gerekirdi.''
Bill çenemi tutup hafifçe yukarı doğru kaldırdı.Ne olduğunu anlamadan Bill'i dudaklarımda hissettim.Durduğunda konuştum.
''Senden nefret etmek istemem.Lütfen gidelim artık.Birdaha böyle bişi olmasın.''
Kalktım ve hızla arabaya oturdum.Bill kontağı çevirdi ve birden gaza bastı.Ben de hızlı gitmesini içimden geçirmiştim.Tom içeride bekliyordu.Gidip boynuna sarıldım ve salona girdik.Salonda bizden başka kimse yoktu.Tom ve ben en arkadaydık.Diğerleriyse önlerdeydi.Film başlamıştı.Ama ben filmi izleyemiyordum.Bill'i düşünüyordum.Bill'den beklemezdim bunu.Yani,kardeşinin sevgilisine bu şekilde yaklaşması...
Tom filmi izlemediğimi farkertti.
''Neden böyle dalgınsın aşkım?''
''Dalgın değilim tatlım.Sadece seni özledim.''
Dudağıma hafifce öptü ve öperken sessizce konuştu.
''Bende seni çok özledim.''
Bacaklarım Tom'un kucağındaydı.Birden bacaklarımı birşey dürttü.Önce afalladım.Ama sonra beni dürten şeyin ne olduğunu anladım.( tam sarışın )Tom2un cinsel dürtülerinin bu kadar hızlı çalışmasına şaşırmamıştım.Tom öpmeye devam ediyordu.
''Tom!Delirdinmi?Sinamadayız.''
''Evet delirdim.Hatta çıldırdım.''
''Yapma Tom.Bildiğin gibi insanlar sinemada film izler(Hadi yaa)Sex yapmaz!!''
''0ooo.İnsanlık tarihinde ilk.Hem 1 dakika.Sen neden o şey kalktığında tuhaflaşıyorsun?''
Tom'un o karanlıkta yüz ifademi görüp analiz etmesi komikti.
''Sinirlendirme beni.Bugünün sonuncunda o hiç kalkmayadabilir.Ayrıca tuhaflaşmıyorum sadece film izlemeye çalışıyorum.''
Güldü.
''Sanmıyorum.Seni görünce her türlü kalkar o.''
''Sapıksın...''
''Evet.Ve mutluyum.Sapık olmasam şuan çıkıyo olurmuyduk?''
''Ne alaka?''
''Sapık olmayan bi insan tanımadağı birini öpmezdi.Gerçi ben sapık olmasam yine öperdim seni.''
''Tamam kapat şu konuyu.:DBak film ara verdi içecek alabilirsin.''
''Ne istersin?''
''Kola.''
''Hemen geliyor bebeğim.''
Salondan diğerleride çıkmıştı.Bill dışında herkes.Bill kalktı ve yanıma geldi.
''Film nasıldı?''
''Filmi izlemedim.''
Çok mesafeli konuşuyordum.
''Sofia olanlar için ne kadar kızsan yeridir.Benim elimde olan birşey olsa asla olmazdı.Son 1,5 saati unutup benimle eskisi gibi olamazmısın?''
Tabiiki bunu istiyordum.
''Bende aramızın eskisi gibi olmasını isterim Bill.Bu çok zor olsada denemeye değer.''
Ayağa kalktı ve sarıldı.Ona güvenim fazla sarsılmamıştı.Beni unutabilirdi.Geri çekildiğimde Tom'u kapıda gördüm.Bize bakıyordu.Elindekileri Gıstav'a verdi ve duvara bir yumruk atıp dışarı çıktı...

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:28 pm

Bill Tom'un yanına gitmek için hareket etti.
''Bill dur.''Durdu ve bana baktı.
''Siz filme devam edin ben bakarım.''
Salondan çıktım.Tom sandalyede oturuyordu.Yaklaştım ve diz çöktüm.Dizleri titriyordu.Ellerini dizlerinin üstünde kenetlemişti.Elini tuttum.Hemen geri çekti.
''Tom...Sen yanlıl anladın.Açıklayabilirim.''
Yüzüme bile bakmıyordu.Duvarla konuşuyor gibiydi.
''Evet...Ben yanlış anladım.Bill ve senin aranda hiç birşey yok.Siz sadece sarıldınız.Kızlar ve erkekler nedensiz yere sarılabilir.''
Çok sinirlenmiş görünüyordu.
''Tom yanlış anlamakta haklısın.Ama gerçekten sandığın gibi değil.''
Bağırmaya başladı.
''ARANIZDA BİRŞEY YOKSA NEDE SARILDINIZ?YA...ÇOK GÜZEL OYNATTIN BENİ BRAVO.''
Ayağa kalkmış deli gibi bağırıyordu.Birden sustu ve duvara yaslanıp çömeldi.
''Nasıl kanıtlayabilirim sana?Bi yol göster.''
Konuşmuyordu.
''Mantıklı düşün.7 yıldır seni seviyorum.Dilekolay 7 yıl.Neden böyle birşey yapayım?''
Hala konuşmuyordu.Artık ben bağırıyordum.
''TOM SUSMA.BAĞIR,ÇAĞIR,YIK HERYERİ.AMA SUSAM.LANET OLSUN SEVİYORUM SENİ FARK ET BUNU.BEYNİMİN EN UFAK BİR HÜCRESİNDE BİLE SEN VARSIN.''
Gözlerimden yaşlar akıyordu.Biryere oturdum ve tekrar konuştum.
''Ölüyorum anlasana.Sen böyle yaparken canım yanıyor.Mutlu olmak varken neden kavga ediyoruz?Canımdan can gidiyor.Nefessiz kalıyorum.Bundan sonra olmaz.Sensiz yaşayamam.Taşıyamam ki bu canı sensiz...''
Bill,Gustav ve Georg salondan çıkmıştı.Bill çıktı ve korumalara salonu boşaltması için para verdi.Sonrada dışarı çıktı.Tom hala konuşmuyordu.Gustav'den çantamı aldım ve Tom'a baktım.Elimde olmayan bir nedenden dolayı bağırıyordum.
''Bana güzenmiyorsan elimden birşey gelmez.Belkide düşünmeye ihtiyacın var.''
Sesimi dahada yükselttim.
''NE YAPARSAN YAP.AMA HAZIR OLUNCA GEL BANA.''
Koşarak dışarı çıktım.Gustav arkamdan geliyordu.
''Sofia dur biraz yetişemiyorum.''
Durdum ve baktım.
''Seni Bill götürmek istiyor.''
Söyleyecekleri vardır diye düşündüm ve onun arabasına doğru yürüdüm.Arabaya bindim.Ağladığımı görünce yumuşak bir ses tonuyla konuştu.
''Şşş.Ağlama artık.Düzelecektir.''
''Nasıl ağlamam?Böyle saçma bi durum yüzünden kavga ettik.Sırf sarıldık diye.''
Hıçkırıklarıma engel olamıyordum.
''Tamam canım.Lütfen.Ah,gel buraya.''
Bill'e yaklaştım ve sarıldım.
''Çok anlayışlısın.Sana aşık olmak isterdim Bill.İnan.Ama ben onu seviyorum.Çok seviyorum.''
''Tamam.Anlıyorum.O da seni seviyor inan bana.''
Sırtımı sıvazlıyordu.
''Anlamıyorum.Nasıl bu kadar anlayışlı olabiliyorsun?Beni sevdiğin halde beni onun için teselli edebiliyorsun.''
''Sen mutsuzsun.Seven insan sevdiği kişilerin mutsuz olmasını istemez.Belki bu yüzdendir.''
Geri çekildim.
''Senin kocaman bir yüreğin var Bill.Tom'un bu hareketlerini sindirebilecek kadar büyük.''
''Teşekkür ederim.Nereye gitmek istersin?''
''Eve gidelim.''
Bill gaza bastı.Evin önüne geldik ve Bill arabadan indi.
''Kötü görünüyorsun.İstedğin birşey varmı?''
''Hayır.Aslında evet.Georg'u çağırırmısın?''
''Tamam.Ama seni bu halde yalnız bırakmak istemiyorum.Yanında kalmama izin ver.''
''Pekii.'''
Eve geçip oturduk.Bill Georg'la telefonda konuşuyordu.
''Georg,Tom'a çaktırmadan Sofia'lara gel.''
Bill bana döndü.
''Çok özür dilerim.''
''Boşver olmuş bir kere.Aslında Tom haksız sayılmaz.Ama çok sert tepki verdi.Anlatmam imkansız.Bu...kelimelerle ifade edilemez.Yüzüme bile bakmadı.Söylediklerime bir nebze bile inanmadı.Onun sevgisi bu mu Bill?İnsan sevdiği birine inanmaz mı?''
''Bu tepkisi seni sevdiğini gösteriyor.Tom eskiden böyle bir olay olduğunda umursamaz ve eve gelirdi.''
O sırada kapı çaldı.Gelen Georg'du.
''Ben gidiyorum Sofia.Kendine iyi bak.''
Sarıldım ve yanağından öptüm.
''Desteğin için sağol Bill.''
Georg da olanlara üzülmüş görünüyordu.
''Tamam Sofia.Ağlama artık.Geri gelecektir.''
''Geri gelince herşey eskisi gib olur mu?Sanmıyorum.Tanrı'm!Dünya'daki tek insan ben miyim?Neden ben neden?''
Sinirlerim boşalmıştı.
''Ben gittikten sonra ne oldu?Tom ne dedi?''
Georg Tom'un taklit ederik konuştu.
''Neden senden vazgeçemiyorum ben?Lanet olsun ki ben de seni seviyorum.Hiç böyle hissetmedim Georg.Ölüyorum.'dedi.Ama Tom' u hiç öyle görmemiştim.''
''Peki neden bana öyle davrandı?''
''Tom öyledir.Siniri geçtikten sonra gelir özür diler.Az sonra kapıyı çalar o.Ben gideyim kendine iyi bak.''
''Tamam.Güle güle.''
Tom'un gelmesini beklemeyecektim.Yukarı çıktım ve odama girdim.Ağlıyordum...Hayatımda ilk defa bu kadar çok ağlamıştım.Yatmaya karar verdim.Yatağıma uzandım.Tam uykuya dalacakken kapının çaldığını duydum.Işığı açıp camdan baktım.Gelen Tom'du.Camı açtım.
''Biraz konuşabilirmiyiz Sofia?''
Onunla konuşmayı çok istiyordum ama şimdi olmazdı.
''Şimdi değil Tom.Hazır değilim.''
''Lütfen kapıyı aç.''
''Hayır.Eve git.Üşüyeceksin.''
Bu halde bile içimden gelerek Tom'u düşünüyordum.
''Sen kapıyı açma ama be sabaha kadar bekleyeceğim.''
Camı hızla kapattım ve elime ne geçerse fırlattım.Vazo,bardak...Bir yandan ağlayarak baırıyordum..
''Lanet olsun Tom.Lanet olsun sana.Karşı koyamıyorum sana.Git,yalvarırım sana git.''
duvara yaslanıp yere oturdum.Elimde bir acı hissettim.

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:31 pm

Elimi kaldırıp baktım.Kanıyordu.Banyoya girdim ve elimi temizledim.Kan bir süre daha aktı sonra durdu.Üstümü giyindim.Camdan Tom'a baktım.Yerde oturuyordu.Çok halsiz hissediyordum.Işığı kapatıp yatağa uzandım.
Sabah kalktım ve camdan baktım.Tom hala gitmemişti.Ellerini ovuşturuyordu.Onu o halde görünce içim cız etti.Koşarak aşağı indim ve kapıyı açtım.
''İçeri gel.''
Geldi ve sarılmak için uzandı.Geri çekildim...Koltuğa oturdu.Karşıdaki battaniyeyi aldım ve üstüne örttüm.Elimi alnına koydum.Yanıyordu.
''Neden gitmedin?Hasta olmuşsun..''
''Önemi yok...Sana haksızlık ettim.''
Son cümlesini dikkate almadım.Mutfağa gidip bir karışım kaynattım ve tom'a götürdüm.
''İç bunu.İyi gelecek.''
''Teşekkürler.''
Tom beni inceliyordu.Elimdeki yara izini gördü ve hemen yanıma geldi.
''Eline ne oldu?''
''Önemli birşey yok.Dün oldu.''
Tom yere baktı.
''Ben...ben sana gerçekten kötü davrandım.Özür dilerim.''
''Ben sana dün anlatmaya çalıştım,dinlemedin.Ya yüzüme bile bakmadın.Nede böyle yaparak ikimizinde canını acıtıyorsun?En çok koyan benim Bill'le aramda birşey olduğunu sanmandı.Ya nasıl olabilir?Ben seni deli gibi severken nasıl ona yönelebilirim??Bir ilişkide güzen olmazsa olmaz.Yürümez.Ben seni seviyorum,lanet olsunki bu doğru.Ama sevmek yetmiyor bazen.''
Tom başını tekrar öne eğdi ve elleriyle başını tuttu.
''Seni çok kırdım,biliyorum.ama sizi öyle görünce...Ya kendimi kaybettim.Ama oturup sakin kafayla düşününce herşeyi anladım.Ve,seni özlediğimi anladım.''
Ayağa kalktım ve kollarımı bağdaştırıp cam kenarına gittim.Dışarıya bakıyordum.Tom arkamdan geldi.
''Lütfen affet beni.Bunu yapmamalıydım.Ama lanet olsunki yaptım ve bunu düzeltmek istiyorum.Hayatımın sonuna kadar her anımda,her saniyemde sen ol istiyorum.Sen bana Tanrı'nın bi armağanısın.Bunu kaybetmek istemiyorum(hadi lan).Sonsuza dek yanımda ol.''
Daha fazla karşı koyamadım ve ağzımda 2 kelime çıktı.
''Seni seviyorum.'^'
Yanıma geldi ve büyük bi tutkuyla bana sarıldı.Saçlarımı okşuyordu.
''Sonsuza dek...Birleşsin kaderlerimiz.''(Oha lan bu nasıl sahne koop.)
Bu sarılma barştığımızın bir kanıtıydı.Ama ikimizinde gözlerinden yaşlar boşanıyordu.
''Sensiz yaşayamayacağımı şimdi daha iyi anladım,sevgilim.''
''Hiç kşmseye bağlanamadım sana bağlandığım kadar.''
Geri çekilmiş ellerimi tutuyordu.Birden kapı çaldı.Hatta tekmelendi.

Şaşırmıştım.
Tom'a bakıyordum.O da bana bakıyordu.
''Kim bu şimdi?''
Kapıya yöneldim.
''Aşkım,dur.Ben açıyım sen gel.Olursa bana olsun.Ne olur ne olmaz.''
Tom kapıyı açtığı an içeri iki adam girdi.Konuşmaya fırsat vermeden Tom'un kollarını arkada birleştirip kafasına silah dayadılar.neye uğradığımı şaşırmıştım.Tam onun yanına gidecektim Tom konuştu.
''Sakın buraya gelme.''
Tom'u dinlemedim ve adamları durdurmaya çalıştım.Tabiiki de durmadılar.Biri Tom'u bırakıp beni tuttu.
''Ne yapmaya çalışıyosunuz siz?Bırakın onu.Aah!Kolumu acıttın hayvann.''
Tom gözlerini sıkıca yumdu.Benim çığlığımdan sonraki ifade acı çekiyor gibiydi.Daha önce de söylemişti.Bana zarar gelmesi,hayatta isteyeceği en son şeydi.Ben korumanın kollarında çırpınırken biri kahkaha attı.Başımı çevirip baktığımda kahkaha atanın Jane olduğunu gördüm.Yanımıza geldi.Elinde bir bıçak vardı.Ama ondan dolayı hiçbir korkum yoktu.
''Sen lanet olasıca bi pislikten farksızsız Jane.Rahat bırak bizi.''
Hiç aldırmadı.Tom'un yanına gitti ve yavaşca onun dudaklarına dokundu.Gözlerini kısıp bana baktı.Birşey söylememi bekliyordu.
''Hey!Ne yaptığını zannediyorsun?''
Jane korumalara işaret etti ve koruma beni bırakıp Tom'u dışarı götürdü.Orda dikilip kalmadım.Yanına koştum.
''Bırakın onu.Jane senden nefret ediyorum.Hey durun bir dakika.''
Korumalar durmuştu.
''Kaç para veriyor bu s*rtük size?''
Jane'e döndüm.
''Seni o*r*o*sp* Hemen söyle onlara bıraksınlar.''
Nefret ve kin saçan gözlerle bana baktı.Yine korkmadım.Bana doğru gelmeye başladı.Elindeki bıçak 3 kez karnıma saplandı.Karnımdaki yanma hissi düşmeme neden oldu.Ellerim karnımda kıvranıyordum.Tom'un bağrışlarını duydum.
''Sofiaaa.Jane ne yaptığını sanıyordun?Lanet olsun sana.'''
Jane korumanın elinden silahı aldı ve konuştu.
''Eğer benimle gelmezsen Tom,güzel ve iyi kalpli sevgilin ölecek.''
''Sana bunu ağır ödeteceğim.''
Jane tetiği çekti.Bu sırada yarı baygın konuştum.
''Git,Tom.Söz vermiştik ya birbirimize.Gerçekleşecek merak etme.Şimdi sadece onun dediğini yap.''
''Tamam,Jane geliyorum.Çek onun üstünden silahı.Sofia,seni seviyorum bitanem.''
Ve gözden kayboldular.Gözlerimi açtığımda başımda Bill,Gustav ve Georg duruyordu.
''Tom nerede?''
Kalkmaya çalıştım.Bill beni engelledi.
''Yatmalısın Sofia.Daha iyileşmedin.''
Gözlerim dolmuştu.
''Tom onların elindeyken nasıl durabilirim söylesene.''
Gustav konuştu.
''Olanlardan haberimiz var,Sofia.Bunu yapman çok zor,biliyorum.Ama durmalısın.''
Kapıda bir adam belirdi.Elinde de büyük bir zarf.Ve bir çiçek buketi.Bill çiçekteki notu okudu.
''Geçmiş olsun arkadaşım.Çabuk iyileş.Tom'un seni istiyor.''
Kağıdı buruşturup attı.Bense daha fazla dayanamadım ve gözlerimde yaşlar akmaya başlamıştı.
''Bill lütfen bul onu.Ona birşey olursa nasıl yaşarım ben.''
Bill başını salladı ve zarfı açtı.Resimler vardı.Bill,Gustav ve Georg resimlere baktılar.Bill çok sinirlendi.Resimleri büyük bir öfkeyle yere fırlattı.
''Ne var o resimlerde?''
Gustav bir bana sonra Bill'e baktı.
''Bill görmek istiyorum lütfen.Ne olursa olsun.''
Bill resimleri aldı ve tek tek bana gösterdi.Gördüğüm pozlar karşısında donup kalmıştım.
''Hayır J-Jane bunu yapamaz.O...o bu kadar basit değildi.''
O kadar şaşırmıştım ki kekeliyordum.Sonra şaşkınlık yerini acıya bıraktı.Tom2la kavga ettiğimiz gibi acıyordu içim.Gözlerimde yaşlar aktı.Resimde gördüklerim şunlardı.
Terkedilmiş fabrika gibi bir yer.Tom bir sandalyede elleri arkada bağlı.Kalbine binlerce hançer saplanıyormuş gibi bir yüz ifadesi var.Ve Jane.Tom'a eğilmiş ve dudaklarını dudaklarına kenetlemiş.
Tom'un yüz ifadesi aklımdan silinmiyordu.Bill mırıldandı.
''Kardeşim...Ne yapıyorlar sana öyle?''
Bir koltuğa oturdu ve ağlamaya başladı.Bense gözümü bile kırpmadan duvara bakıyordum.Hala şoktaydım.Gustav ve Georg endişelendi.
''Sofia,Sofia iyi misin?''
Elimi 'Yok birşey'anlamında kaldırdım.
''Toooooooooooom.''Diye haykırım ve sesim hıçkırıklara karıştı.Ağlama ve bağlarışlarımla hasteneyi inletiyordum.Bill kalkıp bir hemşire çağırdı.Hemşire geldi ve sanırım bir sakinleştirici verdi.İğnenin etkisiyle uyumuştum.Gözlerimi tekrar hastanede açtım.Bu sefer başımda Rose ve Jack vardı.Jack konuştu.
''Çok korkuttun beni.Nasıl hissediyorsun?''
''Kötü.Bill nerede?''
Jack Bill'i sorduğumu duyunca bozuldu.Cevap vermesine gerek kalmadan Bill kapıda belirdi.Uyandığımı görünce hemen yanıma geldi.Biraz doğruldum ve Bill'e sarıldım.
''Tamam.Ağlama.Çıkıyoruz hastaneden.O bulunacak.Hiçbir zarar gelmeden.''
Geri çekildik.Rose gülümsedi.
''Bill,Jack Sofiayla biraz yanlız kalabilirmiyim.?''
Dışarı çıktılar.
''Ne oldu Rose?''
''Hiiç birşey soracaktım.''
''Sor.''
Gevelemeyi bıraktı.
''Partiden sonra...Tom'lara gittiğin gün...Bill,Gustav ve Georg'un işi çıkmıştı.Tom'la yalnızdınız..Ne olduğunu anlatmak istermisin?''
''Merak etme Rose.Film izledik onun dışında birşey yok.Neyse hazırlanalım artık.''
Bir an önce eve gitmek istiyordum.Kalktım ve yürüdüm.Bill gülümsedi.
''İyi görünüyorsun.Gel,şimdi eve gidelim.''
Rose ve Jack'e el kaldırdım.Bill koluma girdi ve özenle arabanın oraya kadar götürdü.Birden karnımdaki ağrıyla irkildim.Arabaya yaslandım.
''Ah!!Karnım ağrıyor.''
Bill hemen bir ilaç çıkardı.İlacı verdi ve su içirdi.Bill'e bakıyordum.
''Doktor ağrılarının olacağını söyledi ve bunu verdi.Hala ağrıyormu?
''Evet.''
Bill arabanın arka kapısını açıp ilacı ve suyu içeri attı.Sonra ön kapıyı açtı ve beni kucağına aldı.
''Hava soğuyor.Üşüyeceksin.''
Kontağı çevirip gaza bastı.Evin önüne gelmiştik ama ben eve gitmek istemiyordum.
''Bill arkada oturalım.Eve girmek istemiyorum.''
Kalktım ve arkaya oturdum.Bill de geldi.Bir an titredim.
Bill ceketini çıkardı.
''Üşüyorsun.''
Ceketi üstüme örttü.Kolları omuzlarımdaydı.Çekeceği sırada elini tuttum.Bill elini çekmedi.Başımı göğsüne yasladım ve beline sarıldım.Bunu neden yaptığım konusunda hiçbir fikrim yoktu.Ama içimden gelmişti.Onunlaykende huzurludum.

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:33 pm

''Neden benim için bunları yapıyorsun?''
''Ne yapıyormuşum?''
''Benimle en az Tom kadar ilgilisin.Seni sevmediğimi,aksine kardeşini sevdüğimi söyledim.Hala ilk günkü gibi ilgilenebiliyorsun benimle.Bilemiyorum...Ben olsamm geröekten bunu Tom'a yapamazdım.''
''Aşkta gurur olmaz.''
''Buna katılmıyorum.''
''Ben sevdiğim kişinin gözlerindeki ışığı görmek uğruna herşeyi yapabilirim.''
''Herşeyi???''
''Aklına gelebilecek herşeyi.''
Gözlerime bakıyordu.Bu romantizme son vermeliydim.Konu başka yerlere sonrada bana kaymamalıydı.
''0hoo.Ben ikizlerin başının belası olmuşum.''
''Kesinlikle!''
''A-aa.Çok kibarsın ya sağol.''
Arabaya bindiğimizden beri Bill'de birşey farkettim.Vücudu sertti.Kendini kasıyordu.Belkide bazı şeylerin aramızda geçmesini engellemek için yapıyordu bunu.Bil'in beni üzmemek için gösterdiği çabayı içimde takdir ettim.
''Nasıl hissediyorsun?''
''Sana sarılmak...Şaşırtıcı biçimde iyi geldi.Sen nasılsın?''
''Mutluyum...''
Bill hala kendini kasıyordu.Rahatsız olmuştum.
''Bill kendini kasmazmısın lütfen?''
''Şunu açıkça söylemeliyim.Kasmazsam kendimi tutamayabilirim.''
''Ya ben 'Yumuşak Bill'imi istiyorum.Geçen gün terasta şarkı söylediğimizde yumuşacıktın.''
''Seni üzmek istemiyorum.Tek çabam bu.''
''Beni üzmemek için....Neyse.Uykum geldi eve gidelim bence.''
''Sen bilirsin.''
Eve girdik.Ev aşırı biçimde sessiz geldi.
''Tom'un yatağında yatmak istermisin?''
''İyi olur.''
''Anlaştık.Sen çık ben eşofman getireyim..''
Odaya çıktım.Tom'un yatağı.Onun kokusu...Yeniden duygulandım ve gözlerimden yaşlar akmaya başladı.yatağa oturdum ve elimi yorganına uzattım.
''Aşkım.Birtanem.Çok özledim seni.Nasıl uyucam sensiz?Tanrı'm.Ona zarar gelmesin lütfen.''
Bill kapıda bekliyordu.Yanıma geldi ve gözyaşlarımı sildi.
''Ağlama.O bulunacak.Lütfen ağlama.''
Hıçkırıklarımı durduramıyordum.
''Ah,gel buraya.''
Uzanıp bana sarıldı.Ben de ona sarıldım.Teselli gücü yüksekti.
''Tom senin onu sevdiğini bildikçe uzaktada olsanız size birşey olmayacak.Aradaki mesafe aşk için önemli mi?''
''Tom ve benim için hayır.''
''O zaman pozitif düşünmelisin.Ben aşağıdayım.Ama ağlama lütfen.''
''Sağol Bill.''
Yüzümü sildim ve Bill'in eşofmanlarını giydim.Bunlar Bill'in vücudunu sarıyordu ama bana bol gelmişti.Aşağı indim.Gülümsedi.
''Benim geceliklerim bile bol geliyor.Kilo almalısın.''
''Yok ben halimden memnunum.''
Mutfağa gittim ve bir bardak su koydum.Bill ciddileşti.
''Kadeşimi özledim ben.''
''Onu birde bana sor.Onu nasıl özlediğimi kimse bilemez.Hayatımın aşkı.Ölesite sevdiğim insana şimdi ne olduğu meçhul.''
Yeniden duyulandım ve gözlerim doldu.
''Bence yatalım.Bill senden birşey isteyebilirmiyim?''
Başını 'Evet' anlamında salladı.
''Ben uyuyana kadar başımda beklermisin?''
''Tabii.''
Yukarı çıktık ve yattım.Bill'de sıtını yastığa verip oturdu ve üstümğ örttü.
''İyi geceler.''
''Sana da.''
Başımı göğsüne yasladım ve beline sarıldım.Işığı kapattı.

5-Sorunları Çözebilmek İçin Oz Büyücüsü mü Olmalıyım?

Gözlerimi açtığımda hala geceydi.Karşıdaki saat gece 1'i gösteriyordu.Sadece iki saat uyuduğumu farkettim.Bill hala yanımdaydı.Doğrulup yataktan kalktım.Bill'de uyumuyordu.Gülümsedi.
''Günaydın mı desem?''
''Yok yaa. Very Happy

:D''
Uzanıp Bill'in karnına hafif bir yumruk attım.İşte bu!Yumuşacıktı.Yumuşak Bill'im geri gelmişti.Buna gerçekten sevinmiştim.Güldü ve kollarımdan tutup beni yatağa yatırdı.
''Tikim olduğunu biliyorsun.''
Ben de gülüyordum.
''Allah Allah!Nerden biliyormuşum?''
Biliyordum onun tiki oluduğunu.
''Bilmemezliğe verme.Biliyorsun.Acaba senin tikin varmı?''
''Bill hayır.Sakın yapma!.''
Bir eliyle kollarımı tuttu ve tikimle oynamaya başladı.Gülme krizine girmiştim.
''Birdaha yapmayacağına söz ver.''
''Ay-ay.Haha.Ta-tamam.Sözzz.Ya yapma.''
Durdu ve tekrar kollarımı tuttu.Bu sefer yüzü ciddiydi.Elleri kollarımda saçlarıma indi.Kendine gelmesi için bekledim.Ama aksine yaklaşmaya başladı.
''Bill hayır.Bir hata daha...''
Söylemeye fırsat kalmadan dudaklarıma 2.defa yapıştı.Bill'in bunu yapacağını tahmin etmiyordum.aşırı güven veriyordu bana.Öperken hafifçe mırıldandı.
''Yanıyorum.Seni istiyorum Sofia.Benim ol.''
Dudakları boynuma indi.
''Bill.Ben Tom'u seviyorum.''
''Yapma,tatlım.Kimse özel üretim değil.Unutabilirsin onu.''
Bir insanın kardeşi için söylemesi.Hele bunları Bill'den duymam.
''Hayır Bill.''
''Hadi ama.Çok naz yapıyorsun.''
''Bu naz yada başka birşey değil.Ya o senin KARDEŞİN.Nasıl benim için ondan vazgeçersin.''
Elleri bacaklarıma indi.
''Unutma.Senin için herşeyi yaparım.Eninde sonunda benim olacaksın.''
''Bu hiçbir zaman olmayacak.Şimdi hemen beni bırak.''
Durdu.Kalktım ve hızla aşağı koştum.Bill'de arkamdan geliyordu.
''Sofia.Dur.Lütfen.Ya kendimi kaybettim.Dur lütfen konuşalım.''
Durdum ve Bill'e baktım.
''Ne söylemeyi planlıyorsun?Az önce sen kardeinden vazgeçtin.Abi kardeşinin yatağı o yaa.''
''Haklısın.Lanet bir hata yaptım.Affet beni.Kaybettim bir an.Gitme nolur.''
''Tamam Bill.Bu sefer de seni affediyorum.Bir dahakine bunun için zorlanabilirim.''
Gidip yatağa yattım.Nedensiz bir şekilde kendimi bir pislik gibi hissediyordum...

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:36 pm

Yukarı çıkıp yatağa yattım.
Gözlerimi açtıtğımda gün ağarıyordu.Aşağıdan tanımadığım erkek sesleri geliyordu.Bir kor-şort ve sıfır kollu beyaz bir body giyip aşağı indim.Polisler gelmişti.Bill beni görünce yutkundu.Bill'e soran gözlerle baktım.
''Polisler yerlerini bulmuşlar.Operasyona çıkıyorlar.Haber vermek için gelmişler.''
''Kim yöneticek operasyonu?''
Biri öne çıktı.
''Ben yönetiyorum.''
''Tamam.Bende geliyorum sizinle.''
''Bakın.Duygusal davranabilirsiniz.''
Elimi kaldırdım.
''Bunları bana anlatmayın.Bir polis kızıyım.Duygularımı kontrol etmeyi biliyorum.Bu tür operasytonların neler getirebileceğini gayet iyi biliyorum.Ayrıca Polis Akademisi'nde sayısız operasyona katıldım.Babam ve diğer polisler keskin nişancı olarak yetiştirdi beni.Yeterli mi?''
''Pekii.Kişilerin arkasına geçip nişan tutmak istermisin?''
''İyi olur.Gidelim o zaman.Bill arkadan gelirsin.''
Bill bakıyorudu.
''Billl!''
''Ha.Ta-tamam.''
Polis bana iki silah ve omuz silahlığı verdi. Silahlığı omzuma taktım ve silahları da yerleştirdim.
''Nişan tüfeği arabada duruyor.''
Arabaya geçtik.
''Adınız neydi acaba?''
''Sofia''
''Memnun oldum.Ben de Sterling.Ster de diyebilirsin.''
''Peki operasyona geçelim.Belli bir stratejin var mı?''
''Ses çıkarmamalıyız. Fabrikaya tırmanacaksın. Tenekelerin üstüne basarak.Aşağıya atladığında nişan almaya başla.Eğer teslim olmazlarsa Jane'i vur.Bizde diğerlerini alırız.Fazla kasma.Herşey senin elinde.Hep nişanda kal.İşaret belirle''
Onayladım.
''Nişanıma kolay odaklanabilirim. Vuracağım sırada başımı kaldırıp 'Başla anlamında sallarım.''
Operasyon yerine gelmiştik. Yavaşça fabrikaya tırmandım ve aşağı atladım. Diğerleri çoktan oraya gitmişlerdi. Tüfeği Jane doğrulttum. Ster yavaşça Jane'e yaklaştı. Tom’un kafasında bir silah belirdi. Elimi kaldırıp Ster'e geri gitmesini işaret ettim. Geriye çekildi. Jane konuşuyordu.
''Kaybedeceğim fazla şey yok.''
Yavaşça tetiği çektim. Başımı kaldırıp işareti verdim ve Jane'in bacağına bir kurşun sıktım. Onu orada gebertmek için koşup kafasına silah dayadım. Ama bunun değmeyeceğine karar verdim. Bir tekme atıp Tom'a gittim. Ellerini çözdüm.İkinci kez Tom’a kavuşmanın sevincini yaşıyordum.Tom beni kucağına aldı ve döndürdü.Dudaklarını boynuma bastırdı.
‘’Çok özledim seni.’’
‘’Ben de seni aşkım.’’
Bill bize bakıyordu. Tom Bill’e koşup sarıldı.
‘’Kardeşim… Özür dilerim. Ben yanlış anladım. Affet.’’
Tom’un bu sözlerini duyunca içim cız etti. O yokken ne kadarda çok olay olmuştu.Bill bozuntuya vermedi.
‘’Biz kardeşiz. Tabii ki.Her zaman seninleyim.’’
Onları yalnız bıraktım ve Ster’e silahları teslim ettim.Gülümsedi.
‘’Bir bayana göre oldukça soğukkanlıydın.’’
‘’Öyle olmak zorundaydım.’’
‘’Umarım bir daha böyle bir şey için karşılamayız.’’
Tom koşarak yanıma geldi ve kollarımdan tuttu.
‘’Bir daha kimse bizi ayıramayacak.’’
‘’Öyle istiyorum.’’
Tekrar sarıldıktan sonra arabaya geçtik.Bill güldü.
‘’Jane’i kim vurdu biliyormusun?’’
‘’Hayır. Kim vurdu?’’
‘’Sofia.Operasyona o da katıldı.’’
‘’Ciddi misin?’’
Bana baktı.Gülümsedim.
‘’Doğru söylüyor.’’
Şaşırmıştı.
‘’Beni kurtarmak için ha.Süpersin aşkım.’’
Bill arabayı kullanırken konuşuyordu.
‘’Sofia’yı görmeliydin ikiz.Yüzüstü Yere yatmış.Nişan alıyordu.İtiraf ediyorum.Ben okadar soğukkanlı olamazdım.’’
‘’Öyle olmak zorundaydım.En ufak bir yanlışımla sevdiğim insan yok olabilirdi.Sonsuza dek…Tom’suz bir hayat…Düşünmek bile istemiyorum.’’
Tom elimi sıkıca tuttu.Eve gelmiştik.Birden aklıma dün gece geldi.Gözümde canlanıyordu tek tek.Umursamadım.Bill’in telefonu çaldı.
‘’David arıyor.’’
Bill konuştu.
‘’Bana ihtiyacı varmış.Tanrı’m.Ben gidiyorum.’’
Koşarak çıktı ve kapıyı kapattı.Tom da insanüstü bir hızla dudaklarıma yapıştı.
Gülüyordu.Durdu ve bir süre güldü.Ben de güldüm.
‘’Çok hızlıyım dimi.’’
‘’Evet.’’
‘’Hazır mısın?’’
‘’Hayır.’’
‘’Hadi o zaman.Başlayalım.’’
Tekrar dudaklarıma yapıştı.
‘’Tom bi dur yaa.’’
Durdu.Zıplıyordu.Çok komik görünüyordu.
‘’Ya aşkım hadi.Özledim bak seni.’’
Yerde yuvalanıyordu.Mırıldandı.
‘’Off kasıklarım ağrıyo lan.’’
Ne dediğini duymuştum.
‘’Efendim?’’
‘’Ne?Hiiç.Gel biraz öpiyim.’’
Yanına gittim ve Tom’u öptüm.Çok özlemiştim onu.Kapı açıldı ve kapandı.Georg’un geldiğini görmüştüm.Tom hala durmuyordu.Georg mal gibi dikili bize bakıyordu.Tom’un kulağına fısıldadım.
‘’Tom dur bi duur.Geo geldi.’’
Sonunda durdu.Georg gülme krizine girmişti.Gülmekten ağlıyordu

Tom konuştu.
‘’Gülme Georg.Hem öküz gibi içeri dalıyosun hemde sırtıyosun. ‘’
Georg Toparlandı.
‘’Tamam,tamam.Hoşgeldin!!’’
Gidip sarıldılar.Bu sefer Gustav içeri girdi.
‘’Hoş geldin Tom.Bu arada bir haberim var.’’
Tom kaşını kaldırdı.
‘’Neymiş?’’
‘’Türkiye’ye gidiyoruz.Şimdi.’’
Tom bana baktı.
‘’Sen de geliyorsun değil mi?’’
‘’Ne gelicem yaa.Ordan kaçtım ben.Siz gidin.’’
‘’Yaa gelsene. Lütfeen.’’
‘’Tamam. Geliyorum. Bir şartla.’’
Gülümsedi.
‘’Neymiş o şart?’’
‘’Şu 3 gün boyunca içki yok.Ben olduğum sürece olabilir.Ayrıca uçakta müzik dinlemeyeceksin.Uyuyacaksın.’’
Tom’un yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.
‘’Ah-ha bu kadar mı?Kabul-kabul-kabul.Hemen senin eve gidelim ve bavulunu hazırla.’’
Elimi tuttu ve kapıya koştu. Arabaya bindik.Eve girdiğimizde koşarak yukarı çıktım ve bavulumu kapıp aşağı indim.Mutfağa geçip not kağıdına yazdım.
Abi ben 3 gün yokum.Merak etme beni.
Tom’un yanına gittim.
‘’Hadi çıkalım.’’
Kollarımdan tuttu ve dudaklarıma yapıştı.
‘’Çok özledim seni çook.’’
‘’Tom biraz rahat dur.Acelemiz var,biliyorsun.’’
Durdu.
‘’Of.Bir saat bile baş başa kalamadık.Türkiye’ye bir saat daha geç gitsek ne olur?’’
‘’Olmaz işte.Hadi gel.’’
Tom güldü.
‘’Tamam pes.Hadi gel gidelim.’’
Bavulları elimden aldı ve arabanın arkasına koydu.Bill,Gustav ve Georg kapıda bekliyordu.İçeri geçmedik.Tom arabanın yanına konuştu.
‘’Arabayı sen kullansana.’’
‘’Ben mi?Emin misin?’’
‘’Evet hadi.’’
Kontağı çevirdim ve gaza bastım.
‘’Bir kıza göre oldukça hızlısın bebeğim.Ama bana göre yavaş…’’
Gaza daha çok bastım.Güldü.
‘’Seni gaza getirmek zor değilmiş.Çok kontrollüsün.’’
‘’Her zaman öyle değil miyim?’’
‘’Maalesef.’’
‘’A-aa neden öyle diyosun?Mantıklı ve kontrollü olmak iyidir.’’
‘’Ne demezsin.Ne zaman seni…istesem.Bişey çıkıyor.Ya Bill bekler.Ya acelemiz olur.’’
‘’Tom!’’
‘’Ne?’’
‘’Viagra mı aldın sen?’’
Uçağın yanına gelmiştik bile.David bizi bekliyordu.Tom elimden tuttu.
‘’David bu Sofia.Sevgilim biliyorsun.’’
El sıkıştık.
‘’Hoş geldin Sofia.Hadi içeri geçin.’’
Tom elini David’in omzuna koydu.
‘’David’ciğim Sofia’yla özel bölüme geçiyoruz.Başım ağrımaya başladı.’’
David onayladı.Uöağa bindik.
‘’Tom?’’
‘’Efendim.’’
‘’Viagra?’’
‘’Ya valla almadım.’’
‘’Tamam.Yat uyu.’’
Başını kucağıma koydu ve bacaklarını yandaki koltuğa uzattı.
‘’İyi geceler öpücüğü?’’
Eğildim ve dudağına bir öpücük kondurdum.Birkaç dakika sonra David geldi.Görüntümüze şaşırmış gibiydi.
‘’Tom’u uyutmayı nasıl başardın?Çocuklar da uyuyor.’’
‘’Sadece rica ettim.’’
‘’Bu çocukların kızlara zaafı var!’’
Kısa bir sessizlik oldu.
‘’Canım sıkılmaya başladı.Sen sıkılmıyor musun?’’
Kafamı iki yana salladım.
‘’Hayır.Tom varken olmuyor.’’
İkimizde gülümsedik.
‘’Tom’u seviyor musun?
‘’Ne biçim soru bu tabii ki de seviyorum.’’
Tom uyanmıştı.
‘’Kim beni seviyor?’’
David güldü.
‘’Ben.’’
‘’Hadi yaa.Sağ ol.Ya GAY misin sen?’’
‘’Azarlamasana çocuğu.Ben seviyorum seni.’’
Tom tek kaşını kaldırdı.
‘’Acaba ben kimi seviyorum?’’
‘’Kimi?’’
‘’Seni’’
‘’Hadi ya.Bilmiyodum.’’
Güldük.
‘’Uyumasam olur muu?Seninle kalamadım doğru düzgün.’’
‘’Tamam.’’
‘’David bizi yalnız bırak dostum.’’
‘’Pekii.’’
‘’Neden kovuyosun ki?’’
‘’Ben seninle vakit geçirmek istiyorum.Sadece sen!’’
Uzanıp ona sarıldım.Ben de çok özlemiştim.
‘’Ben hala seni özlüyorum.Sen yanımdayken bile ‘Ya yine bir şey olursa’korkusu var.’’
‘’Kaderimiz buysa yaşamaktan başka çare yok.Ben de çok özlüyorum seni…kokunu.’’
Bill içeri daldı.Gülüyordu.
‘’Günaydın.’’
‘’Günaydın.Off saçlarım bozulmuş.Nası inicem aşağı ben?’’
‘’Uçağın inmesine kaç saat var?’’
‘’Yarım saat.’’
Tom sırıtarak konuştu.
‘’Böyle çok güzelsin,prenses.’’
Bill bir şey demeden konuştum.
‘’Tamam kavga yok.Ben yaparım saçlarını.Hadi gel.’’
Tom kollarını bağdaştırdı.
‘’Ya…Ama…’’
‘’Şşşş.’’
Dudağından öptüm ve Bill’le içeri girdim.
‘’Düzleştiriyimi saçını?’’
Saçını yandan ayırdı ve düzeltti.
‘’Böyle düzleştir lütfen.’’
Elime düzleştirici ve saç spreyini aldım.15 dk. Sonra bitmişti.
‘’Nasıl?’’
‘’Mükemmel.’’
Spreyi sıktım.
‘’Çok büyük bir sorunum var.’’
‘’Ne oldu yine?’’
‘’Kıyafetlerimi değiştirmem gerek ve ne giyeceğimi bilmiyorum.’’
‘’Ve benden yardım istiyorsun.Bavulun nerede?’’
Eliyle gösterdi.
‘’Pantolon belli.Ama üste karar veremedim.’’
Birkaç gömlek ve kravat çıkardım.
‘’Biraz seçeneğimiz var.’’
Bill bakıyordu.
‘’Çıkarmayacak mısın?’’
‘’Hı?Neyi?’’
‘’Bunları nasıl giymeyi düşünüyorsun Bill.Ya çıkarsana üstünü.’’
''Ha tamam çıkarıyorum.''
Yavaş yavaş gömleğin düğmelerini açmaya başladı.
''Of Bill.Çok yavaşsın.Gel buraya.''
Yaklaştım ve düğmeleri hızla açtım.Beyaz gömleği giydirip kravatı taktım.
''Böyle çok cool oldun.Diğerlerini denemeyelim.Süper.''
''Nasıl yani''
Kravatından tutup kendime çektim.
''Hani olur ya erkekleri böyle çeker kızlar.Playboy erkekleri.''
Bill yutkundu.Bunu bilerek yapmıştım.Yani Bill fena hissetsin diye.İçimden gelmişti.Gülümsedim.Ama o an yerlere yatıp kahkaha atmak istiyordum.Bill tekrar yutkundu ve konuştu.
''Ha.Ta-tamam.Anladım.''
''Bill?''
''Efendim?''
''Yemek yedin mi?''
''Hayır.''
Elinden tuttup ve kapının önüne çıkardım.
''Hemen gidip birşeyle atıştır.''
''Pe-peki.''
Belliki Bill hala sakinleşememişti.Tom içeri girdi.Kendi kendine konuşuyordu.
''Evet,Tom şimdi git ve parfümü alıp üstüne sık.''
Parfümü aldı ve üzerine sıktı.Gerçekten süperdi.Uzunca parfümü kokladım.
''Beni eritmeye mi çalışıyorsun?''
''Evet bebeğim.Sen de beni eritiyorsun.Aşırı bi istek göremedim ama.''
''Göremezsin tabii.Zaten senin bakman yeterli eriyip bitmem için.''
Yaramaz çocuklar gibi baktı.
''Bakma öyle.Bayılıcam şimdi.''
Telefonu çaldı.Ama açmadı.Gelip belime sarıldı ve boynumdan öptü.
''Senin gözlerindeki ışık yeter.''
Yaklaştı ve dudağımdan yavaşça öpmeye başladı.Tam havaya girecekkken.Kapı açıldı ve bir öksürme sesi duyduk.Gelen David'di.
''Çocuklar 5 dk. kaldı.İniyoruz.''
''Off David.Telefondan söyleyebilirdin.''
''Meşgule aldın.''
''Gel bebeğim.Oturalım.''
Yerimize oturduk.Uçaktan indiğimizde siyah bri Lamborghini'ye bindik.Tom elini koltuklara koydu.
''Şahanesin sen.''
Koluna vurdum.
''Kendine gel burda bi tek şahane var.''
Güldü ve sarıldı.
''Tamam.Özür diledim.Yanlış kişi.Sofia,şahanesin sen bebeğim.''
''İşte böyle.''
Bill'in bağırdığını dördüm.Ses alıştırmaları yapıyordu.Yandanda beni kesiyordu.Birşşey demedim.Sakinleşmek için derin bir nefes aldım.Tom elini omzuma attı.
''Şimdi dikkatimi çekiyor.Neden mini etek giydin sen?Buradaki erkekler abaza.İkinci kez kafalarını çevirip bakıyorlarmış.''
''Senin kadar olmasada...''
''Ben senin sevgilinim.Ama çok yakışmış.Çok...çok...güzel olmuşsun işte.''
''Neyse kapat bu konuyu.Nasılsın?''
''İyiyim.Düşünüyorum.''
''Neyi?''
''İlk gecemizi,seni...''
Kıpkırmızı olmuştum.Ama belli etmedim.
''Off Tom.''
''Neden sen düşünmüyormusun?''
Düşünüyordum.Hatta...hiç aklımdan çıkmıyor gibiydi.
''Evet.Düşündüm.Ama senin vücudunu düşündüğümü sanmıyorum.Senin gibi...''
''Neden ben senin vücudunuda düşünürüm başka şeyleride.''
''Ne mesela.''
''Her saniye sana daha fazla aşık olduğumu mesela.''
Otele gelmiştik.Herkesin odası yanyanaydı.Tom elimi bıraktı.
''Hazırlanıp geliyorum,bebeğim.''
''Nereye?Yat uyu.''
''Sensiz uyuyamam.''
''Seni taciz etmeden desen daha doğru olur.''
Gülümsedi ve odasına gitti.Ben de odaya girdim.Üstümü değiştirmeye karar vermiştim.Bir kotşort giydim.Ve üstüne sıfır kollu beyaz body.Sıfır kollu bodyleri çok seviyordum.Dolabımın yarısı sıfır kollu bodylerle doluydu.Adidas meğazasından aldığım parfümü sıktım ve Tom içeri daldı.
''Kapıyı tıklatsaydın daha iyi olurdu.Ya uygunsuz olsaydım?''
Tom bacaklarıma baktı ve yavaşca yutkundu.
''Onun için içeri daldım ama geç kalmışım.''
Telefonum çaldı.Arayan annemdi.
''Annem.''
Kendini yatağa attı.
''Kaynanam''
Telefonu açtım.
''Efendim anne?''
''Nasılsım kızım?''
''İyiyim.Sen?''
''İyi.Nerdesin?''
''Almanya'da değilim.Bi arkadaşla Türkiye'ye geldik.Özlemişim burayı.''
Tom kıs kıs gülüyordu.Annem tekrar konuştu.
''Hadi ya.Gelsene buraya.Ben de seni eve çağıracaktım.Babanın bir sürprizi var.''
''Peki uğrarım.Babam orda mı?''
''Hayır antalya'da..Neyse bebeğim görüşürüz.''
Telefonu kapattım.Tom hala sırıtıyordu.
''Bi arkadaş ha?Bu iyiydi.Çok güzel yalan söylüyorsun bebeğim.''
''Ne demezsin.Yarın anneme gidiyoru.Haberin olsun.''
''Ben de geliyimi?''
Annemle tanışmak istemesi iyi birşeydi.
''Tamam,gel.''
''Sofia.Yanıma gelirmisin bebeğim.''
Gülümsedim ve yanına yattım.Belime sarıldı.Başımı öne eğdim.Tom'un eline bakmak amacıyla.Çünkü eli kalçamda geziniyordu.Biraz daha yaklaştı ve burnumdan hafifçe öptü.Bileğinden tuttum ve elini kendi üstüne koydum.Ama eli tekrar belime,sonra kalçama gitti.
''Bill ne yapıyor?''
''Uyudu o.''
''İyi sen de yat uyu.''
Başını iki yana salladı ve beni kendine çekti..
''Uykum yok.''
''Tamam.Yanımda yatma o zaman.Git odanda oyalan.Ben uyuyorum.''
Güldü ve esnedi.
''Birden uykum geldi yaa.Hadi Yoganın altına.''
Kalktımve yorganın altına girdim.Bana daha da yaklaşmıştı.En azından vücutlarımız birbirine değiyordu(!).Eli sırtımda,belimde geziniyordu.
''Sen böyle yapmaya devam edersen o elini kıracağım.''
''Hadi ya.Dene istersen.''
''Of Tom.Uyu hadi.''
''Tamam.Bugünlük taciz yeter.Yarın görüşürüz Sofia Hanım.''
Alnımdan öptü ve gözlerini kapadı.Birkaç dk.sonra ben de uyudum.
Uyandığımda güneş iyice yükselmişti.Kalktım.Birisi kapıyı tıkltıp içeri girdi.Gelen Bill'di.
''Sessiz ol.Tom uyuyor.''
Pis bir balış attı.
''Beraber mi yattınız?''
''Evet.''
''Hadi gelin yemek yiyoruz.''
''Siz inin biz bi yere uğrıcaz.''
Kapıyı kapatıp çıktı.Tom'a doğru eğildim ve yanağından öptüm.
''Günaydın sevgilim.''
Gözlerini hafifçe araladı ve gülümsedi.
''Günaydın bebeğim.Saat kaç?''
''11:00''
Kalktı ve yanağımdan öptü.
''Kıyafetlerimi giyip geliyorum.Sonra da çıkarız.''
Kapıyı kapatıp çıktı.Bavulumu açtım ve beyaz boyfriend gömleği aldım.Dışarıda hava sıcak olduğu için diğer parlak kot-şortumu aldım.Gömleği ve kot-şortu giydim.Parfümümü sıktım ve siyah ojeleri sildim.Tom gelir gelmez içeri parfüm kokusu yayıldı.Ayna karşısında hazırlanıyordum.Geldi ve boynuma bit öpücük kondurdu.Kendi kendime konuştum.
''Makyaj yapmalımıyım acaba?''
Tom gülümsedi.
''Bence yapma.Böyle süpersin.Doğal ama cezbedici.''
Gülümsedim ve kalktım.
''Ozaman hazırız.''
Elimden tuttu ve aşağıya indik.Dünkü arabaya bindik.Tom çevreyi izliyordu.
''Neden herkes bize bakıyor?''
''Türkiye'de herkesin böyle arabası yok.Çoğu için bu arabaya sahip olmak rüya.Bu şekilde gezenleri 'zengin p*çi'olarak adalandırıyorlar.''
Birden gülme krizine girdim.
''P*ç ha.Böyle olmaz garip.''
Kısa süre sonra tekrar konuştu.
''El ele tutuşan çok az kişi var.''
''Evet.Genellikle evli onlar.''
''Evlilik...''
Bu konuyu duyunca bir tuhaf olmuştum.İlişkimizin evlilikle sonuçlanacapını tahmin edebiliyordum.Ama Tom'la evlenmek...
Annemlere gelmiştik.Arabadan indim ve Tom'un elini tutup kapıya yöneldim.Annem beni karşılamak için kapıya çıktı.Yanımda tom'u ve ellerimizi görünce donup kaldı.Tom soran gözlerle bana baktıçKulağına fısıldadım
''Şaşırdı.Şimdi öğrencek.''
Gülümsedim.Ellerimi Tom'dan kurtarıp geriden bana baktı ve gülümsedi.
''Sofia zayıflamışsın tatlım.Arkadaşın kim..?''
Tom'un elini tuttum.
''Bu benim erkek arkadaşım Tom.''
''Erkek arkadaş?''
''Sevgilim,anne.''
Bana şöyle ibr baktı ve bekışlarını Tom'a çevirdi.
''Hoşgeldin,Tom.''
Elini uzattı.Tom ve annem el sıkıştı.
''Hoşbulduk,efendim.''

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:39 pm

''Bahçede mi oturmak istersiniz,içeride mi?''
Hemen atıldım.
''Bahçeye geçelim biz.''
Bahçeye doğru gittik ve oturduk.Annem Tom'a damadıymış gibi davranıyordu.
''Ee Tom,nasıl gidiyor ilişkiniz?Bazı konuları konuştunuz mu?''
Tom gülümsedi.Ben de ecel terleri dökmekle meşguldüm.4 haftalık bi ilişkide evlilik konuşulabilirmiydi?
''İyi gidiyor efendim.Evlilik konusunu daha konuşmadık.Çünkü Sofia bunun için erken olduğunu düşünüyor.''
''Evet,çok erken daha.Neyse anne biz birşeyler hazırlayalım.Ne içersin Tom?''
''Bir bardak su yeterli canım.''
Gülümsedim ve gittim.Annemde arkamdan geldi.Hızla arkamı döndüm.
''Ne yapmaya çalışıyorsun sen?''
Annem 3 bardak çıkardı ve su koymaya başladı.
''Ne yapıyormuşum?''
''O ne öyle sorular falan.Sorguya çek diye getirmedim ben onu.Evlilik ne alaka?4 hafta oldu biz tanışalı.''
''4 haftada sevgili buluyorsan...''
''Ya sanane kii...Hangi anımda yanımdaydın da şimdi yorum yapıyosun?''
Bana döndü.
''Kızım,biliyorum.Bu güne kadar üstünde fazla emeğim yok.Düzeltmeye çalışıyorum.''
Birşey söylemedim ve Tom'un yanına gittim.Elimi tuttu.
''Evlilik ne zaman?Ha.Bu güzel soruydu.''
''Of.Saçmaladı işte.Boşver onu.''
''Neden saçmalasın?Evlenme düşüncem vardı aslında benim.Ciddiyim ben.''
Harbiden ciddiyddi.Bir an 'Ben elden gidiyorum heralde'diye düşündüm.
''Bunun için fazla erken.''
O sıdrada annem içeri girdi.Tom'a suyunu verdi.
''Teşekkürler.''
Canım sıkılmaya başladı.
''Anne şu sürprizi söylermisin?''
''Baban sana bir araba aldı.Antalyada olduğu için bana vermemi söyledi.''
Saate baktım.
''Sağolda bizim gitmemiz gerek.''
Ayağa kalktım.
''Arabanı al.Onunla git.''
''Peki nerede?''
Annem gelmemizi işaret etti.Tom'un elini tutup yürüdüm.
''Hadi gidelim,canım.''
Arka bahçede beni beyaz bir Porsche karşıladı.Çok güzeldi.
''Çok güzel.Teşekkür ederim.''
Anneme sarıldım.Anahtarı verdi.
''Birdahakine görüşürüz anne.''
Tom'a döndüm.
''Canım kapının önünde ayrılalım.''
Onayladı ve arabaya bindi.Kapının önüne geldik.
''Hava güzel.Biryere gidelimmi?''
''Olur.Ama orman gibi bir yer olsun.Yeşillik falan.İyi ortam olur.''
''Tamam.Takip et o zaman.''
Arabadan indi ve diğerine bindi.Gazı kökledim.Gideceğimiz yere yaklaştığımızda Tom aradı.Sağa çektim ve telefonu açtım.
''Ne oldu aşkım?''
''Susadım.sualıcam.Bekle orda.''
''Bekliyorum tatım.Alına haber ver.''
''Tamam,bebeğim.''
Kapattım ve bir müzik açtım.Sesinide....Yükseksesle müzik dinlemeye bayılıyordum.
Bu arada Tom Aramıştı.Harekete geçip dikiz aynasından Tom'a baktım.Arkamda arabaya binmişti.İlerdeki kavşakta kırmızı ışığa takılmıştık.Yan tarafıma geçti ve bana öpücük attı.Ben de göz kırptım.Işığa baktım.Yeşil ışık yandığında tekrar gittik.Birkaç kilometeden sonra şehirdeki kalabalık yok olmuştu.Gideceğimiz yere gelmiştik.Arabayı çimlerin üstüne park ettim ve arabadan çıktım.Tom da hızla yaklaştı ve birden frene basıp arabayı döndürdü.
''Aşkım önüne dön.Arkana bakma sakın küserim.Bir sürprizim var.''
Çaresizce arkamı döndüm.
''Bekliyorum.''
Tom'un sürprizini merak etmiştim.Arabanın kapısını açıp kapttı ve yanıma doğru geldi.Arkamdan belime sarıldı ve bana bir gül buketi uzattı.
''Hayatımın anlamı,bebeğim...Kısacası herşeyimsin.Beni ben yapan,içimdeki varlığı tamamlayan kişisin.Seni seviyorum.''
Kırmızı gül buketini aldım ve Tom'a sarıldım.
''Teşekkür ederim sevgilim.Ben de seni seviyorum.''
Tom beni gerçekten mutlu ediyordu.Bir gülüşü için canımı verebilirdim.Bu düşüncelerde ormanda el ele yürüyorduk.Tom bir hamak gördü.
''Bak bizim için hamak yapmışlar.''
Hamağa uzandım ve bacak bacak üstüne attım.
''Beni sallar mısıın?''
''Zevkler.''
Geldi ve Hamağı hafifçe salladı.Gülümsedim.Yeşilliklerin arasında bir tavşan gördüm ve yanına gidip tavşanı kucağıma aldım.
''Çok tatlıı.''
Yanıma geldi ve tavşanın başını okşadı.Bende başından öpüp onu yere bıraktım.
''Tom.''
''Efendim,bebeğim.''
''Sen gerçekten mükemelsin.Seni sevdiğim için çok mutluyum.Yani,senin yanında çok mutluyum.Rüyada gibiyim.''
''Uyansanda yanındayım bebeğim.''
Alnımdan öptü ve beni kucağına alıp hamağa koydu.O da gelip yanıma uzandı.
''Şu kucağına alma fantazisini bıraksan hani.Çocuk gibi hissediyorum.''
''Ama bu kucağa alma olayı çocukluktan geçmiş artık dimi.Daha farklı şeyler ifade ediyor.Müzik açıyımı?''
''Eveet.Ama güzel olsun.Ortama uygun...''
Celine Dion-my heart will go on şarkısını açtı.
''Zevkine hayranım.Kesinlikle bu şarkı denizde daha iyi olurdu.''
''İyi denize açılalım o zaman.''
''Yok kalsın.''
Başımı göğsüne koydum.Hava iyice kararmıştı.Çevreyi aydınlatan tek şey gökyüzündeki Dolunay'dı.Tom yüzüme dokundu.
''Arabaya geçelimmi bebeğim?Üşüyeceksin.''
''Tamam.''
Elini tuttum ve yürümeye başladık.Bu romantizmde Tom'un durmayacağını biliyordum.Hiçbirşey demedim.Arbaya bindik ve Tom arababın üstüne açtı.
''Böyle daha iyi.''
Aklıma konuşacak bir konu geldi.
''Birgün bana el kaldırırmısın?Doğru söyle.''
''Sanmıyorum.Ama beni çıldırtan olaylar olursa kendimi kaybedip bir tokat atabilirim.Muhtemelen sonra pişman olup intihara kalkışırım.''
Güldüm.
''Soruları duya duya soru sormaya alıştım.''
''Kim alıştırdı?Beni terletecek sorular soruyorsun.''
''Arkadaşlarım.Onlar da çok zor sorlar sorardı.Sapıkça gelirdi bana.Ama yine de doğruyu söylerdim.''
''Ne soruyolardı mesela.''
''Seninle ilgiliydi hep.Bi gün Tom'un yanında uyansan naparsın gibi sorular.''
''Sen ne diyodun.''
''Dün gece ne olduğunu düşünürdüm demiştim bi kere.Bi kerede onu asla bırakmazdım dedim.Gaza gelip.''
Gülümsedi.
''Beni asla bırakma.''
Tom'a doğru döndüm.Elimi yukarı kaldırdım ve Tom ellerimizi yukarda kenetledi.Onu öptüm.İlk önce karşılık vermedi.Afallamış gibiydi.Karşılık vermeden önce oturduğu yerden yükseldi ve eli belime kaydı.Sonra da karşılık verdi.Bu kez bana çok farklı geldi.İkimizde birbirimizi deli gibi istiyordu.Sonsuza dek birlikte oolma isteği gibi geldi bana(!).Ama zaman herşeyi engelliyordu.saniyeler geçtikçe aşkım katlanıyordu.Bu sefer durmadım.aksine yüzünü avucumun içine aldım ve kendime doğru çektim.Tom bu harekerimin afallamasıyla üstüme girdi.Ağırlığını bana vermemek için koltuklardan tutuyordu.Bacaklarımı bacaklarının arasında sıkıştırmıştı.Canımın acıdığını fakettim.Ama umursamadım.Onu kendime çektikten sonra daha da tutkuyla öpmeye başladı.Kalbimin atışlarını duyuyor gibiydim.Tom ellerini koltuktan çekti.Daha çok birbirimize yapıştık.Elleri bacaklarımda geziyordu.Dudaklarımı dudaklarında ayırmayakar kalktım.O oturdu.Bir nevi yer değişikliği...Beni kucağına alıp sırtıma ve bacaklarıma elleriyle destek verdi.Dokunduğu heryer alev alev yanıyordu sanki.Tom'un boynuna sarıldım.Çok güçlü olduğundan beni kendine rahatça çekebiliryordu.Bir elini dudağına götürdü ve dudağındaki piercingi çıkarıp arkaya koydu.Ellerinden tuttum ve kollarını iki yana açıp devam ettim.Bacağımda Tom'un şeyini hissettim( )Viagra aldığını düşündüm.Çünkü çok sertti.Ellerini ellerimden kurtardı ve bacaklarımı sıktı.OMG!Canım çok yanmıştı.Derinden bir 'ahh' sesi çıkarttım.Tom bunun zevkten olduğunu sanıp iyice tutkulandı.Delirmiş gibiydi.Sakinleşebilmek için derin nefesler alıp veriyordu.Ama bunun işe yaramadığını ben de görebiliyordum.Biraz durup konuştum.
''Tamam,sakinleş.Belkide durmalıyız.Ne dersin?''
Gözlerini kapada ve başını 'hayır'anlamında salladı.
Bana uzanıp tekrar dudaklarıma yapıştı.Obu hiç böyle görmemiştim.Çıldırmış gibiydi.Kollarıyla beni kaldırıp kucağına yatırdı.Dudakları boynuma doğru kaydı.Birden eli titredi ve sonra durdu.Tom derin bir nefes aldı.Kucağından kalktım ve koltuğa oturdum.Hala devam ediyordu.
''Tamam,şşş.sakin ol.Bu kadar yete.Dur artık.''
''Duramıyorum.''
''Ya bi dur.Hadi gidiyoruz.''
Geri çekildim.
''Gel buraya.Anlasana...Her gün,her saat istiyorum seni.Deli gibi...''
Elleri hızla gömleğimin düğmelerini açtı.Onu durdurmak için ellerini tuttum.
''Haklısın.Ben de seni istiyorum.Ama şimdi...yani burada olmaz.''
Kapıyı açtım ve dışarı çıktım.Tom da arkamdan geldi.Elini belime attı ve hızla kendine çekti.Neye uğradığımı şaşırmıştım.Boynumu öptü.Karşılık vermeyecektim.Ama bunu yaparken oldukça zorlanıyordum.Ona karşı koymak benim için çok zor bir hale gelmeye başlamıştı.Bu oral s*x olayına bir son vermeliydim.Tom az önce orga*m olmuştu.Eğer bir daha olursa,kendini kontrol edemeyecekti.Şimdi bile duramıyordu zaten.
''Tom duracakmısın yoksa ben mi durdurayım?''
''Biraz daha,lütfen.''
''Hayır.''
Beni yere bıraktı.Ama oldukça yakındık.Gözleri hala dudaklarımdaydı.
''Neden kendini kontrol ediyosun?Biraz kendini bana bırak.İlk baştaki gibi ol...Arabada beni öptüğün gibi.''
''Ben kendimi kontrol etmeliyim.Çünkü sen bu konuda zorlanıyorsun.Sanki sana karşı koymak çok kolay.''
Belimi tuttu ve kendine çekti.Vücudumuz tamamen değiyordu.Onun kalp atışlarını omzumda hissediyordum.Eğildi ve burnumdan öptü.
''Bana karşı koyma o zaman.''
Eli hala belimi sıkıca sarıyordu.
''Sana karşı koymasam nolur biliyomusun?''
Gülümsedi ve haylazca baktı.
''Ne olurmuş?''
Parmağımla Tom'un omzunu itip geri çekildim.
''Bizi...özelliklede seni kimse durduramaz Bay Kaulitz...''
Eli omzuma gitti.Düğmeleri zaten açık olan gömleğimi yavaşça indirdi.
''Durdurmasın bizi kimse.''
Birkaç saniye durduktan sonra Tom konuştu.
''Otele gidelim.''
''pekii''
Koşarak arabaya geçti.Ben de diğer arabaya geçtim ve ikimiz birden gazı kökledik.Gece olduğundan fazla kişi yoktu.Işıklarda durmadım.Arkadan sellektör yaptı ve yanıma geçti.Bana öpücük yolladı.Gülümsedim ve gaza daha çok basıp Tom'u geçtim.Otele gelmiştik.Tom arabadan indi ve kapımı açtı.Elini tutup indim.İçeride Bill'i gördük.O birşey söylemeden konuştum.
''Siz devam edin ne yapıyosanız.Geliyoruz.''
Tom elimden tuttu ve yürüdü.Odaya ilk ben girdi.Tom kapıya 'Rahatsız Etmeyin'yazısını astı ve kapıyı kilitleyip yaklaştı.İkinci kez gömleğimi çıkardı.Benim ellerim Tom'un pantolonunun kemerine gitti.Kemeri kavradım ve Tom'u hızla kendime çektim.Elleri omuzlarımdaydı.Birşey yapmamı bekliyordu.Gömleğinin düğmelerini açtım.Gözlerimi de Tom'a diktim.Gülümsedi ve bileklerimden tutup elimi pantolonuna götürdü tekrar.Pantolonun düğme ve fermuarını açtım.Pantolon yavaşça aşağı doğru indi.altında sadece boxeri kalmıştı.Siyah boxeri...
Kalçamdan tutup kendine doğru öyle bir hızla çektiki,birkaç saniye afallamış durdum.Gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı.Yatağa gidip yattı.Ben de aynanın karşısına geçip straplezimi çıkardım.Kot-şort umuda...Benimde altımda siyah boxer vardı.Tom tek kaşını kaldırdı.
''Siyah sana yakışıyor,bebeğim.''
Gülümsedim ve yanına gittim.Üstümde durdu ve öpmeye başladı.İçimde dua ediyordum kalp atışlarım duyulmasın diye.Daha ilk saniyelerden,yarım saat önce arabadakinden daha istekliydi.Ben de istiyordum.Daha ilk başta arabada...Evet-tanıştığımızda kurduğum cümle gibi...Onunla herşeye vardım...

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:42 pm

Sabah gözlerimi açtığımda Tom yanımdaydı hala.Ellerini başının altında birleştirmiş karşıya bakıyordu.Ona doğru dündüm ve elimi beline atıp başımı göğsüne yasladım.
''Günaydıın.''
Tom baktı ve gülümsedi.
''Günaydın sevgilim.''
Bir anda telefon çaldı.Uzanıp baktığımda Bill'in aradağını gördüm.Açtığım an Bill ard arda sorular sordu.
''Dün neden gelmediniz?Tom odasında değil.Rahatsız etmeyin demişsin girmedim içeri.Nerdesiniz ya?''
''Tom burda.Ben de odamdayım...''
''Tamam hadi aşağı inin.''
''Pekii.''
Tom soran gözlerle bana baktı.Güldüm.
''Bill bizi merak etmiş dün.''Aşağıya bekliyor bizi.
''Fazla merak iyi değildir.Söyleseydin...Ben odama gidiyorum.Hazırlanınca beraber gideriz bebeğm.''
''Pekii.''
Tom gidince banyoya girdim.Çıktım ve beyaz,saten elbisemi giydim.Fermuarı çekerken.tom içeri daldı.Beni aşağıdan yukarı süzdü.
''Tom insan bi kapıyı tıklatır.Hazırlanıyoruz burda.''
Sırıttı.
''Niye gizlimiz saklımız mı var?Gel ben çekiyim fermuarı.''
''Bi gün de yılışmasan.A-ouv.Bir saniye diyecektim...''
Fermuar belimin yan tarafındaydı.Fermuarı yukarı doğru çekti ve belime sarıldı.
''Şu lanet olasıca belimi raha bıraksana.''
''Neden?''
''Ben öyle yapıyomuyum hiç?''
''Sen de yap...''
Bileklerimden tuttu ve kollarımı omzuna koydu.Dudağından öpüp geri çekildim.
''Bak sen böyle rol yaptıkça ben daha çok istiyorum.Öpecekmişsin gibi yapıyosun.Sonra da kaçayosun.''
''Yakalayamadığından şikayet et.''
Yatağın etrafında kovalamaca başladı.Tom'dan kaçabilmek için yatağın üstüne çıktım.Ama beni yatağım üstünde yakaladı.
''Benden kaçma.Hep söylüyorum.''
İkimizde gülüyorduk.
''Bırak ya.Bizi bekliyorlar.''
Çocuk gibi beni gıdıklamaya başladı.
''Bırakmam.Kaçacakmısın bidaha benden.''
''Ayh tamam.Kaçmıcam.Caniii.''
Sonunda bırakmıştı.
''Gel bi öpiyim.''
''Hayır.Gidyoruz.''
''Gel ya.Yanağından öpücem bak.Yoksa yemekte rahat bırakmam''
''Hıhh.Hiçbişey yapamazsın.''
''O kadar hafife alma.Tacizlerim rahatsız edicidir.''
''Hiçbişey yapamazsın.Hadi gidiyoruz.''
Elinden tuttum ve yürümeye başladık.
''sen bilirsin.''
Aşağı indiğimizde Gustav Bill'i dirsekledi.
''Geliyorlar.''
Gittik ve oturduk.Bill iştahla yemek yiyordu.
''Bill Türkiye'ye geldin geleli baya açıldın.O yediğin şeyde ne kadar kalori var biliyormusun?''
Yediği şey kaşarlı pideydi.Suratı düştü.
''Ne kadar?''
''Makarnanın neredeyse 5 katı.''
Gözöleri açıldı ve tabağa bıraktı.
''Yok ya yemicem ben.Ama çok lezzetli.''
''Ye,ye.Almanya'da zayıflarsın.''
Tom'un bana sapıkça bakışlarını farkettim.Georg güldü.
''Tom,Sofia'yı yiyecek gibi bakıyorsun.Korktum valla.Sofia sen korkmuyormusun?''
''Hayır ya ne korkucam.''
Tom elini bacağıma koydu.
''Neden korsun ki.''
Bill şüpheyle baktı.
''Siz kavga falan mı ettiniz
''Yoo kavga etmedik.''dedi Tom.
Eli hiç rahat durmuyordu.Elini tekrar belime koydu.
''Tom çek elini ordan kırarım elini.Rahat dur bi ya.''
Çocuklar bir an bana baktı.Tom gülme krizine girmişti.
''Sana söylemiştim.''
Georg ne olduğunu anlamadı.
''Noluyo ya.Tom!Naptın kıza.''
''Bişi yapmadım yaa.Bi iddiaya girmiştikte..Ben kazandım.''
Bill anlamıştı.
''İstersen yanıma gelebilirsin Sofia.''
''Yok kalsın.Şimdi pişman olucak zaten.''
Tom'a dirseğimle hafif ama hızlı bir dirsek geçirdim.Tom'un ellerri aşağıda kenetlendi.
''Aah.Neden orama vuruyosun?Off acıdı işte.''
Çocuklar gülmekten ağlıyorlardı.
''Bağırmayı kes.Hafif vurdum.''
''Sağol ya çok hafifti.''
Gustav sinsice baktı.
''Haa.Sen oraya vurunca aklıma çocuk geldi.Ne zaman bir yeğenimiz olacak acaba?''
''Yuh Gustav.Daha 2 ay olmadı.''
Tom elimi tuttu.
''Sağol Gustav.Süper bir konuydu.Aşkım,değerlendirelim mi?''
Pis bir bakış attım.Hemen konuşmasını düzeltti.
''Şimdi olmaz dostuum.''
Bu sefer Georg konuştu.
''Evet ya.Bi çocuk yapında sevelim.''
''Oldu Geo.Kızmı olsun erkekmi?Lan manyak mısınız siz?''
Bill hiç konuşmuyordu.Tom tek kaşını kaldırdı.
''Sen ne diyorsun Bill?''
''O sizin seçiminiz.Karışmam yersiz olur.''
''Ya kapatın şu konuyu.''
''Sofia bugün,dün gittiğimiz yere gidelimmi hep beraber?''
Bill gülümsedi.
''Biraz gezsek iyi olur.Ne var orda?'
''Orman.''
''Ha niye gittiğinizi çözebiliyorum.''
''Billl!Geliyormusunuz?''
''Evet.Hadi.''
''Durun bi ya.Üstümü değiştirmem lazım.Elbiseyle ormanamı gidilir?''
Kalktım ve odama gittim.Tom da arkamdan gelmişti.
''Senin ne işin var Tom.Gitsene aşağı.''
''Ne giyeceksin?''
''Dar paça pantolon,straplez...''
''Ne straplezi ya.Giyme straplez falan.''
''Ha sen şimdi beni mi kıskanıyosun?''
''Evet.''
''Pekii.İn hadi giyinip geliyorum.''
Tom aşağı indi.

Dar paça pantolon ve sıfır kollu siyah bir body giydim.Gözlerime kalem çekip aşağı indim.Arabayı çalıştırdım.Tom uzandı ve yanağımdan hafifçe öptü.
‘’Ne içelim?’’
‘’Bira?’’
‘’Süper.Bekle ben alayım.’’
Karşıdaki tekel bayisine gitti ve iki poşet birayla döndü.
Bill konuştu.
‘’Kim içecek bu kadar birayı?Ben içmesem sarhoş falan olurum.’’
Tom yandan Bill’e baktı.
‘’Neden?Sakladığın bir şey mi var ikiz?’’
Bill bana baktı.
‘’Yok canım.Ne saklı cam…’’
‘’Eee içeceksin o zaman.’’
‘’Peki.’’
Yola çıkmıştık.Güneş batıyordu.Ve manzara oldukça güzeldi.Ormana geldik ve arabayı durdurdum.
‘’Bence aşağı inmeyelim.’’
Hepsi birden konuştu.
‘’Bencedeee.’’
Tom biraları açtı ve hepimize birer tane verdi.Biraz içtikten sonra Gustav ve Georg geldi.Yanımıza park ettiler ve birer bira aldılar.Gustav’a dündüm.
‘’Rose’la nasıl gidiyor?’’
‘’İyi gidiyor.Ama…sadece takılıyorum.’’
‘’Ne yani sevmiyor musun?’’
‘’Hayır.Seviyorum.Ama daha fazlası olmaz gibi…Ama sizden daha hızlıyız.’’
‘’Ha-ha insan sevince böyle oluyor demekki…’’
Tom tek kaşını kaldırdı.
‘’Ne demek bu?Ben seni gerçekten sevmiyor muyum sence?’’
‘’Senin bana olan sevgini ben ölçemem.Sorun senin beni sevmemen falan değil.Gönderme yapmadım.Rose bana bazı şeyler söylerdi.Yapmamam gerektiğini düşünürdü o hareketlerin..Ama şimdi aynısını hatta daha fazlasını o yapıyor.Neden Rose bizimle takılmıyor?’’
‘’Ona haber vermiyorum…’’
Georg çok dertli görünüyordu.
‘’Georg..Sevgilin var mı?’’
‘’Evet. Angela.’’
Bill’e döndüm ve tek kaşımı kaldırıp baktım.
‘’Bill.Tek sen varsın sevgilisi olmayan.’’
İmalı bir şekilde konuştu.
‘’Maalesef.Ya benim sevdiklerim beni sevmiyor,yada beni sevenleri ben sevmiyorum.’’
Tom elindeki bira şişesinin hafifçe salladı ve konuştu
‘’Kimi seviyorsun?’’
‘’Şuan kimseyi.’’
Birkaç dakika sonra Bill sarhoş olmuştu.Tom sarhoş değildi ama sarhoş olması yakındı.Bill sürekli gülüyordu.Tom gülümsedi.
‘’Neden gülüyorsun Bill?’’
‘’Sevdiklerim yanımda…Mutluyum.’’
Suratımın düşmemesi için çok çaba göstermiştim.Sonunda Tom da sarhoş olmuştu.Uzanıp boynumdan öptü.
‘’Gidelim mi artık?’’
‘’Neden?’’
Kulağıma fısıldadı.
‘’Seni istiyorum. Bu gece…’’
Çok komikti. Birden gülme krizine girdim. Gustav da benim gülmeme gülmüştü. Herkes gülüyordu.Georg’a döndüm.
‘’İyice kafayı buldular.Hadi gidelim.Arabayı sen kullan.Gustav tek gelebilir...’’
Tom’un koluna girdim ve arabanın arkasına oturttum,cam kenarına.Az sonrada Georg Bill’i getirdi.Ben Tom ve Bill’in arasındaydım.İkisi birden başını dizime koyup uyudular.Tom bir ara gözlerini açtı.
‘’İyi geceler?’’
Eğilip yanağından öptüm,gözlerini kapadı.Bill karşıya bakıyordu.Gözlerini elimle kapattım.
‘’Uyumalısın,başın ağrıyacak.İyi geceler.’’
Yüzünden elini çekmek için hareket ettim.Ama elimi tuttu.Ben de elimi geri çekmedim.Bill’le ilgilenmeyi bırakıp Tom’a dündüm.Yüzüne dokundum.Çok…güzeldi.Georg dikiz aynasından bana baktı.
‘’Seviyor musun Tom’u?’’
‘’Çok.’’
‘’Ne kadar çok?’’
‘’Uğruna ölebilecek kadar…’’
‘’Çok güzel bir aşk.Gerçekten Tom çok değişti.Çok seviyor ya.Anlayamıyorum.Tom aşık olamaz diyodu herkes.Ama oldu.’’

Yeni Üye Mesaj Sayısı : 19

bebeğimm

orda olmazsa burda olur :) takma çok güzel yazıyorsunn Adsız Kitap - Sayfa 2 84140

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 3:57 pm

‘’Sanrım öyle oldu.Hiç bitmesin istiyorum biliyomusun.7 yıldır hayaliyle yanıp tutuştuğum insan şimdi yanımda.Bi insan başka ne isteyebilir ki?’’

‘’Haklısın.Senin gerçekten sevdiğine inanıyorum.Tom’u parası ya da şöhreti için sevmiyorsun.O nu o olduğu için seviyosun..’’

‘’Kesinlikle.Aaa ne çabuk gelmişiz.’’

Geo arabayı park etti.Eğilip Tom’un yanağına bir öpücük kondurdum.

‘’Toom?’’

Cevap vermedi.

‘’Toom.Sevgilim kalk hadi geldik.’’

Gözlerini araladı ve kalktı.Gustav ve Georg kapıyı açıp Tom’u aldılar.Bill hala uyuyordu.Gustav’e baktım.

‘’Siz Tom’u yatırın.Bill’le gelirim ben.’’

Onayladı ve gitti.Bill hala elimi tutuyordu.

‘’Biil.Uyan hadi geldik.’’

Gözlerini araladı.

‘’Diğerleri nerde?’’

‘’Gittiler içeri.Hadi gidiyoruz.’’

Elimi Bill’in elinden kurtardım ve kapı koluna tuttum.Açmadan beni durdurdu.Elimi tekrar tuttu ve yavaşça elimi öptü.

‘’Bir dakika.’’

‘’Ne oldu yine Bill.’’

Koltuğa oturdu ve gözlerime baktı.

‘’Seni unutamıyorum..’’

‘’Bill bu konuyu hal-‘’

‘’Halledemedim.’’

‘’Hallet o zaman.’’

Elimi tekrar kapı koluna uzattım.Kolumu tuttu ve sıktı.Canım acımıştı.

‘’Bill bırak canımı acıtıyorsun.Ahh.’’

‘’Gel buraya.’’

Omuzlarımdan tuttu ve dudaklarıma yapıştı.Elleri bacaklarıma kaydı.Şimdide boynumu öpüyordu.

‘’Bill bırak.Oha!Bacağımı acıttım öküz.!’’

Duymuyordu.Ben de zaaflarından yararlanmayı düşündüm.Ben onun zaafıysam ona karşılık verdiğim an afallardı.Çenesini elimle tutup dudağının kenarından öptüm.Koltuktan kalktım.O da kalktı.Bunu yaptığım için kendimi bir pislik gibi hissediyordum.Ama yapmak zorundaydım.Bill’i koltuğa ittirdim ve koltuğa uzandı.Ellerinden tutup baktım.

‘’Senden nefret ediyorum.’’

Bir tokat attım ve hızla arabadan indim.Odaya girdiğimde Tom uyuyordu.Gidip yanına yattım.Bill aklımdan çıkmıyordu.Bill’i çok seviyordum.Ama onun böyle yapması aramızdaki arkadaşlığı belki de bitirmişti.Arıyordum.Bill’i haklı çıkaracak,onu masum arayacak bir neden arıyordum.Bill sarhoştu.Belki de kendini kaybetti diye düşündüm.Çünkü hala nedensiz bir şekilde ona güvenmek istiyordum.Bu düşünceleri bırakıp Tanrı’ya bir kez daha şükrettim. Bu olanlara rağmen,Tom’u bana verdiği için…Her şeye rağmen bütün sinirim,üzüntüm onun yanında geçiyordu…

Yeni Üye Mesaj Sayısı : 19

voovv bebeğimm :) yine süpersinn :)
şu Bill den kurtul ama artık aa Very Happy

Konu: Geri: Adsız Kitap Paz Haz. 13, 2010 4:10 pm

Beğenmene sevindim,ikiz.
Akşam koyacağım,istediğin gibi...

» En Son Okuduğunuz Kitap
» Defter/Kitap
» Kitap okumak.
» Sizi En Çok Etkileyen Kitap
» Lady Gaga'dan Kitap Sürprizi!