Çatalın kenarını bıçak niyetine kullanmaktır. .
Nereye giderse gitsin, bir şekilde manzara resmi çekebilmektir....
...
Güneş gözlüğü takınca yakışıklı olduğunu sanmaktır...
Arabayı her yere park edebilmektir. .
TV yayının arkasından el sallayıp aynı anda cep telefonu ile yakınlarını arayıp haber vermektir...
Şampuan bitmek üzereyken içine su doldurmaktır. ..
Cihazların uzaktan kumandalarını naylonla kaplamaktır.. .
Bütün olayları ''bir arkadaşımın arkadaşının arkadaşı...'' şeklinde anlatmaktır…
Telefon çalınca yanına gidip bir kez daha çalmasını beklemektir. ..
Çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir...
Çay bardağı altlığını küllük olarak kullanabilmektir…
Fazladan verilen ketçap, mayonez ve kolonyalı mendili sonra lazım olur diye çantaya atmaktır...
Her programda "70 milyon bizi izliyor "diyebilmektir. ..
Düğünlerde "Dom Dom Kurşunu" ile göbek atarak, "bir avcı vurdu beni,
bin avcı yedi beni" gibi sözlerle kendinden geçen tek millet
olmaktır...
Araba camlarına "beni yıka" yazarak arabanın duygularına tercüman olmaktır...
Asgari ücretle çalışıyor bile olsa maaşının 2 katı fiyatlı cep telefonuna sahip olmaktır...
Rüzgârlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koymaktır...
Sarı ışıkta korna çalmaktır... Sandalyenin oynayan ayağına kâğıt sıkıştırmaktır...
Denizde "suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum." diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirmektir...
Asansör beklerken tuşa ne kadar fazla basılırsa asansörün o kadar çabuk geleceğine inanmaktır... .