Evde her gün jartiyerle gezmiyorum
'Saba Tümer'le Bu Gece' programına konuk olan 'ikoncan' lakaplı Ivana Sert, moda tasarımcılığından özel hayatına kadar bilinmeyen dünyasını anlattı. İşte Sert'in anlattıkları:
* Türkçe'yi sekiz yıl önce öğrendim. Sürekli burada olduğum için öğrenmek zorunda kaldım. Çünkü Türkiye'de İngilizce'yi herkes az biliyor. Açık söylüyorum; burada o kadar eğitimli olmalarına rağmen, çok az insan lisan biliyor.
* Ben çocuğumla Sırpça konuşuyorum. Eşim Türkçe konuşuyor. Dadısı da İngilizce... Yani Ateş şu anda üç dil konuşuyor.
AYDA İKİ KEZ HAMAMA GİDERİM
* Beni sokakta mini etekle kesinlikle göremezsiniz. Miniyi sadece davetlerde giyerim. Zaten burada sokakta böyle dolaşmak da çok tehlikeli... Çok laf atıyorlar.
* Günlük hayatımda ve evde jean ve eşofman tercih ediyorum. Yani devamlı seksi iç çamaşırlarıyla, jartiyerlerle filan gezmiyorum. Zaten evde çalışan insanlar var, giyemem de!
* İyi bir evliliğin sırrı; kadının her zaman bakımlı olmasında yatıyor. Ben de kendime bakmak zorundayım. Sadece kocam için değil aslında, sizin için de... Başkaları size bakıyorsa, sizi kıskanıyorsa mutlu olursunuz.
* Kadınların bakımlı olmaları için çok paraya ihtiyaçları yok! Evde kendilerine doğal maskeler yapabilirler. Ben de öyle yapıyorum.
* Ayda iki kez hamama gidiyorum. Cilt için de çok iyi... Kardio, kickboks, yoga ve pilates yapıyorum. Bir de düzenli yemek yiyorum.
* Modacı olmasaydım şarkıcı olacaktım. Ben konservatuvarda piyano eğitimi aldım. Piyano çalıyorum, beste yapıyorum.
Aldatılmayı affedebilirim
* Aldatma bir kerelikse, affedebilirim. İnsan bazen farklı şeyler yapmak isteyebilir. Aldatma; yemek mönünü değiştirmek gibidir, hava değişimi gibidir. Ama tabii ki sürekli olmamalı. Sadece bir gece için, ben de gözümü kapatıp görmezden gelebilirim.
* Bazen kadın âşık da olabiliyor. Mesela kocası çok çalışıp eşini ihmal ederse, kadın da boşlukta kalıyor ve o boşluğu doldurmak istiyor.